RasuleHasret
Yeni Üyemiz
İNSÂN (DEHR) SURESİ OKUNUŞU VE MEALİ
İnsan Sûresi Hakkında
İnsan sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 31 âyettir. İsmini ilk âyette geçen اَلْاِنْسَانُ (insan) kelimesinden alır. Ayrıca اَلدَّهْرُ (Dehr) sûresi, اَمْشَاجٌ (Emşâc) sûresi, هَلْ اَتٰى عَلَى الْاِنْسَانِ (Hel etâ ‘ale’l-insân) gibi isimlerle de anılır. Mushaf tertîbine göre 76, nüzûl sırasına göre 90. sûredir.
Kur'an-ı Kerîm'in yetmişaltıncı suresi. Otuzbir ayet; ikiyüzkırk kelime ve binelliüç harftir. Fasılası sadece "elif" harfidir. Surenin mekkî veya medenî oluşunda ihtilâf vardır. İşlenen konu açısından daha çok mekkî sûrelere benzemektedir. "İnsan" isminin yanında "Dehr", "Ebrâr", "Emşâc", "Hel Etâ" gibi isimleri de vardır.
İnsan Sûresi Konusu
İnsanın yaratılışı ve ona verilen hususi kabiliyet ve istidatlardan bahsedilerek, onun bunları hür iradesiyle ya “şükür” yolunda, yahut “küfür” yolunda kullanabileceğine dikkat çekilir. Bu iki tercihten birine göre insanın hem dünyadaki inanç ve amelleri, hem de buna bağlı olarak âhirette karşılaşacağı neticeler farklı olacaktır. Sûrede özellikle “şükür” yolunu tutup, “Allah’ın has kulları”ndan olabilme başarısını gösteren bahtiyarlara ikram edilecek cennet nimetleri sayılır. Son olarak, bahsedilen cennet nimetlerine ve o nimetleri hazırlayan Yüce Rabbin rızâsına erişme yollarını gösteren Kur’an’ın indirilişine ve onun temel hedeflerine dikkat çekilir.
Kıyamet ile ilgili durumları ve özellikle salih kimselerin ahirette kavuşacakları nimetleri anlatmayı hedef edinen süre, insanın dünya hayatına gelişini ve oradaki gelişimini özet olarak dile getirmek sûretiyle giriş yapar: "İnsan, anılmaya değer bir şey olacak kadar uzun bir zaman geçmedi mi? Biz insanı katışık bir nutfeden yarattık. İmtihan etmek için onu işiten ve gören kıldık. Biz ona yolu gösterdik. İsteyen şükreder, isteyen de küfreder" (1-3).
"Biz kâfirler için zincirler, demir halkalar ve körüklenmiş bir ateş hazırladık" eyetiyle kâfirlerin âkibetine işaret edildikten sonra iyilerin âkibeti anlatılır:
"Sabrettiklerinden dolayı onları Cennet ve ipekle mükafatlandırmıştır! Orada koltuklara dayanırlar. Ne (yakıcı) güneş görürler orada, ne de dondurucu soğuk. Cennetin gölgeleri üzerlerine yaklaşmış, devşirmeleri (meyvaları) da aşağı eğildikçe eğilmiştir, Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır. Gümüşten kadehler ki onları türlü ölçü ve biçimlere koymuşlardır..."(12-22).
Bu iyiliklere kavuşmalarına sebep olarak da adaklarını yerine getirmeleri, kıyamet gününün hesabını yaparak ona göre hazırlık yapmaları, yetim ve yoksula sırf Allah rızası için infakta bulunmaları gösterilmektedir.
Sure, Kur'an'ın düşünen kimseler için bir öğüt olduğu her şeyin Allah'ın elinde olduğunu hatırlatan şu ayetlerle son bulur: "Bu (Kur'an) bir öğüttür. Dileyen rabbine varan bir yol tutar. Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz. Şüphesiz, Allah bilendir, hikmet sahibidir. Dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere de acı bir azap vardır" (29-31).
İnsan Suresi Nüzul
Sûrenin nıekkî veya medenî oluşu ihtilaflıdır. İbn Yesâr ve Mukatil mekkî olduğunu söylemişlerdir. Bu. İbn Abbâs'tan da rivayet edilmiştir. Mücahid ve Katâde'nin de içinde bulunduğu cumhur ise medenî olduğu görüşündedir.
Hasen ve İkrime "'Öyleyse Rabbının hükmüne sabret ve onlardan hiçbir günahkâra ve inkarcıya itaat etme." (âyet: 24) âyeti dışında Sûrenin mekkî ol*duğunu söylemişlerdir. Mâverdî ise Sûrenin, başından "Muhakkak ki Kurân'ı sana indiren Biziz Biz." (âyet: 23) âyetine kadar medenî, bundan sonrasının ise mekkî olduğunu nakleder. Kurtubî, medenî olduğu ve Rahman Sûresinden sonra nazil olduğu görüşüne de yer vermiştir.