MURATS44
Özel Üye
Koalisyon düğümü bu formülle çözülecek
AK Parti'de ağırlık kazanan MHP ile koalisyon için formüller üzerinde çalışılıyor.
Seçimlerin ardından herkesin dikkat kesildiği Ankara'daki koalisyon arayışlarında yeni formüller konuşuluyor. Bir an önce hükümeti kurmak için çalışmalara başlayan AK Parti'de de bütün ihtimaller tek tek değerlendiriliyor. CHP'nin öne sürdüğü başta 'dönüşümlü başbakanlık' olmak üzere, birçok şartını kabul edilemez bulan AK Parti kurmayları, MHP ile ortaklık kurmak için başlattığı gayri resmi temaslarda 'orta yol formülünü' devreye sokmaya hazırlanıyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin gündeme getirdiği, “Çözüm süreci bitsin, 4 eski bakan Yüce Divan'a gönderilsin ve Cumhurbaşkanı anayasal sınırlar içine çekilsin” koşulları parti yönetimi tarafından masaya yatırıldı. Koalisyon sürecine ilişkin hazırlıkları yürütmek üzere kurulan komisyonlarda MHP'nin öne sürdüğü şartlarla ilgili yapılan değerlendirmeler şöyle:
Çözüm sürecinin rafa kaldırılması; Süreci HDP yerine milletle yürütürüz. Atılan adımları, HDP sürekli, 'Pazarlık ettik kazandık' şeklinde sunuyor. Milletin talepleri pazarlık konusu olamaz. Bundan sonra da demokratikleşme ve özgürlük adımlarını millet için atarız. Ama terörle mücadele de devam eder.
Yüce Divan; Biz karşı çıksak da çıkmasak da muhalefet partilerinin vekil sayıları Meclis gündemine getirmeye yetiyor. Yüce Divan için 276 oy gerekiyor. CHP, MHP ve HDP'nin sayısı zaten 292'yi buluyor. İsterlerse biz itiraz etsek de sonuç alırlar. O nedenle, biz bu konuyu "Yüce Divan meselesi hükümetin meselesi olmasın. Meclis'in karar vereceği bir konu" olarak görüyoruz. Bu, koalisyon pazarlıklarının bir parçası olamaz. Kursunlar komisyonu çalıştırsınlar.
Cumhurbaşkanının 'anayasal sınırlar' içine çekilmesi; Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaten Anayasa'da yazan yetkileriyle hareket ediyor. Bakanlar Kurulu'nu toplamasına itiraz ediyorlarsa, bu da Anayasa'da yazıyor. Cumhurbaşkanı'nın başkanlığındaki bakanlar kurulu toplantısı bir koalisyon durumunda eski sıklıkta toplanmayabilir. Ama Cumhurbaşkanı isterse, AK Partili bakanlarla zaten ayrı ayrı görüşebilir.
Bunun ötesinde Erdoğan'ın meşruiyetini kesinlik tartışma konusu yapmayız. Cumhurbaşkanlığı Sarayını da koalisyon pazarlıklarının dışında tutarız. MHP'nin devlet geleneklerine olan saygısı bunu gerektirir. Cumhurbaşkanı da seçim dönemindeki tavrını sürdürmez.
Öte yandan, AK Parti yönetimi, hazırlanacak koalisyon protokolünün sınırlarının ve çerçevesinin net olarak çizilmesinin de önemli olduğuna dikkat çekiyor. Buna göre protokol 'icbar edici' olacak, yani ortakları bu protokole uymaya zorlayacak ve dışına çıkmayı önleyecek nitelikte olacak.
AK Parti'de ağırlık kazanan MHP ile koalisyon için formüller üzerinde çalışılıyor.
Seçimlerin ardından herkesin dikkat kesildiği Ankara'daki koalisyon arayışlarında yeni formüller konuşuluyor. Bir an önce hükümeti kurmak için çalışmalara başlayan AK Parti'de de bütün ihtimaller tek tek değerlendiriliyor. CHP'nin öne sürdüğü başta 'dönüşümlü başbakanlık' olmak üzere, birçok şartını kabul edilemez bulan AK Parti kurmayları, MHP ile ortaklık kurmak için başlattığı gayri resmi temaslarda 'orta yol formülünü' devreye sokmaya hazırlanıyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin gündeme getirdiği, “Çözüm süreci bitsin, 4 eski bakan Yüce Divan'a gönderilsin ve Cumhurbaşkanı anayasal sınırlar içine çekilsin” koşulları parti yönetimi tarafından masaya yatırıldı. Koalisyon sürecine ilişkin hazırlıkları yürütmek üzere kurulan komisyonlarda MHP'nin öne sürdüğü şartlarla ilgili yapılan değerlendirmeler şöyle:
ARA FORMÜL
Çözüm sürecinin rafa kaldırılması; Süreci HDP yerine milletle yürütürüz. Atılan adımları, HDP sürekli, 'Pazarlık ettik kazandık' şeklinde sunuyor. Milletin talepleri pazarlık konusu olamaz. Bundan sonra da demokratikleşme ve özgürlük adımlarını millet için atarız. Ama terörle mücadele de devam eder.
YÜKSES SESLE İTİRAZ EDİLMEZ
Yüce Divan; Biz karşı çıksak da çıkmasak da muhalefet partilerinin vekil sayıları Meclis gündemine getirmeye yetiyor. Yüce Divan için 276 oy gerekiyor. CHP, MHP ve HDP'nin sayısı zaten 292'yi buluyor. İsterlerse biz itiraz etsek de sonuç alırlar. O nedenle, biz bu konuyu "Yüce Divan meselesi hükümetin meselesi olmasın. Meclis'in karar vereceği bir konu" olarak görüyoruz. Bu, koalisyon pazarlıklarının bir parçası olamaz. Kursunlar komisyonu çalıştırsınlar.
CUMHURBAŞKANININ KONUMU
Cumhurbaşkanının 'anayasal sınırlar' içine çekilmesi; Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaten Anayasa'da yazan yetkileriyle hareket ediyor. Bakanlar Kurulu'nu toplamasına itiraz ediyorlarsa, bu da Anayasa'da yazıyor. Cumhurbaşkanı'nın başkanlığındaki bakanlar kurulu toplantısı bir koalisyon durumunda eski sıklıkta toplanmayabilir. Ama Cumhurbaşkanı isterse, AK Partili bakanlarla zaten ayrı ayrı görüşebilir.
Bunun ötesinde Erdoğan'ın meşruiyetini kesinlik tartışma konusu yapmayız. Cumhurbaşkanlığı Sarayını da koalisyon pazarlıklarının dışında tutarız. MHP'nin devlet geleneklerine olan saygısı bunu gerektirir. Cumhurbaşkanı da seçim dönemindeki tavrını sürdürmez.
NET ÇERÇEVE
Öte yandan, AK Parti yönetimi, hazırlanacak koalisyon protokolünün sınırlarının ve çerçevesinin net olarak çizilmesinin de önemli olduğuna dikkat çekiyor. Buna göre protokol 'icbar edici' olacak, yani ortakları bu protokole uymaya zorlayacak ve dışına çıkmayı önleyecek nitelikte olacak.