TaHKaR
Aktif Üyemiz
Videoyu buradan indirebilirsiniz: http://hotfile.com/dl/107637003/ae71...01ffdffe8f3810
.... (Nebe 33)
Açıkçası kutsal kabul edilen bir kitap; insanın şehvet duygularını kabartmamalıdır. "Burda namaza, niyaza, imana teşvik için bu şekilde söylenmiştir." diyenlere de şu soruyu sorarım: Hani iman etmek Allah'ın rızasını kazanmak içindi? (Bilinen bir hikaye vardır; bir genç, hacı baba, kızını ona versin diye camiye gider. Burda gencin ettiği amel kabul olmaz. Peki cennete gitmek için amel işlemekle kızı almak için amel işlemek aynı şey değil mi? Bir nevi cenneti Allah'a ortak koşmak olmuyor mu? Ha diyecekseniz ki cenneti de Allah yarattı; Lat, Menat, Uzza'yı da Allah yarattı derim.)
Açıkçası kutsal kabul edilen bir kitap; insanın şehvet duygularını kabartmamalıdır. "Burda namaza, niyaza, imana teşvik için bu şekilde söylenmiştir." diyenlere de şu soruyu sorarım: Hani iman etmek Allah'ın rızasını kazanmak içindi? (Bilinen bir hikaye vardır; bir genç, hacı baba, kızını ona versin diye camiye gider. Burda gencin ettiği amel kabul olmaz. Peki cennete gitmek için amel işlemekle kızı almak için amel işlemek aynı şey değil mi? Bir nevi cenneti Allah'a ortak koşmak olmuyor mu? Ha diyecekseniz ki cenneti de Allah yarattı; Lat, Menat, Uzza'yı da Allah yarattı derim.)
Allah'a eş koşan kadınlarla onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. İnanan bir cariye, hoşunuza gitse de ortak koşan bir kadından daha iyidir.... (Bakara 221)
Cariye; İslam hukukunda köledir.(Benim bildiğim kadarıyla) Bu ayette hem kimin kimle evlenemeyeceğine karışılıyor hem de kölelik teşvik ediliyor. Evlenmeyin, köle alın der gibi.
Cariye; İslam hukukunda köledir.(Benim bildiğim kadarıyla) Bu ayette hem kimin kimle evlenemeyeceğine karışılıyor hem de kölelik teşvik ediliyor. Evlenmeyin, köle alın der gibi.
Ezbere bilsem de yine yazayım bu sureyi:
Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.(Ahzab 50)
Aslında yorum yapmamak lazım bu ayet için. Çünkü "apaçık" ortada her şey. Al-Lah isimli tanrımız ensest ilişkiye birinci ağızdan onay veriyor. En sevdiği kulunun uçkuruyla ilgili ayetler indiriyor; kıyamete kadar geçerli olacak olan Kuran'a. Sülalede kadın bırakmasa yeri yani. Böyle işe bizim burda "bürssstt" derler. Kusura bakmayınız.
Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.(Ahzab 50)
Aslında yorum yapmamak lazım bu ayet için. Çünkü "apaçık" ortada her şey. Al-Lah isimli tanrımız ensest ilişkiye birinci ağızdan onay veriyor. En sevdiği kulunun uçkuruyla ilgili ayetler indiriyor; kıyamete kadar geçerli olacak olan Kuran'a. Sülalede kadın bırakmasa yeri yani. Böyle işe bizim burda "bürssstt" derler. Kusura bakmayınız.
Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.[105] Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. (Nisa 3)
1-"Velisi olmak" tam olarak bugünkü anlamda "veli olmak"sa tanrı gerçekten ahlaksız demektir.
2-"size helal olan başka kadınlar" ? Benim bildiğim İslam'da erkeğe; anası, babası, kardeşleri ve ikinci dereceden akrabaları helaldir. Bir de karısı. Yani nikahına aldıktan sonra helal olur bu kadın ona. Ayette ise yukarda saydığım -nikah yapmadan- kendisine helal olan kişilerle evlenebilmesi konusunda peygambere ruhsat veriliyor.
3-Cariyenin köle olması bir yana, cariyeler için bir sınırlama yok.
1-"Velisi olmak" tam olarak bugünkü anlamda "veli olmak"sa tanrı gerçekten ahlaksız demektir.
2-"size helal olan başka kadınlar" ? Benim bildiğim İslam'da erkeğe; anası, babası, kardeşleri ve ikinci dereceden akrabaları helaldir. Bir de karısı. Yani nikahına aldıktan sonra helal olur bu kadın ona. Ayette ise yukarda saydığım -nikah yapmadan- kendisine helal olan kişilerle evlenebilmesi konusunda peygambere ruhsat veriliyor.
3-Cariyenin köle olması bir yana, cariyeler için bir sınırlama yok.
...Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın... (Nisa 34)
"Kadına el kalkmaz!"la büyüdüm ben. Ama büyüdükçe kadınların nasıl zulüm gördüğünü ve inandıkları şey tarafından da bu zulümun onaylandığını gördüm.. Son cümlede lütfetmiş sevgili Al-Lah.
"Kadına el kalkmaz!"la büyüdüm ben. Ama büyüdükçe kadınların nasıl zulüm gördüğünü ve inandıkları şey tarafından da bu zulümun onaylandığını gördüm.. Son cümlede lütfetmiş sevgili Al-Lah.
Erkek hırsız ve kadın hırsızın, yaptıklarından ötürü Allah tarafından ibret verici bir ceza olarak, ellerini kesin. (Maide 38)
Şer'i hukuk böyle akıldan yoksun olduğu için; laik hukuk var. Yoksa bunları söyleyen bırak tanrıyı, insan olamaz.
Şer'i hukuk böyle akıldan yoksun olduğu için; laik hukuk var. Yoksa bunları söyleyen bırak tanrıyı, insan olamaz.
Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda o ikisine acımayın. Onların ceza görmesine, inananlardan bir topluluk da şahit olsun. (Nur 2)
İnsanların uçkuruyla bu kadar ilgilenen bir tanrı yoldan çıkmıştır. Hemde kendi yolundan. Hani Polyanna-Müslümanlar biz kafirlere diyor ya: "Dinsizliğinizi içinizde yaşayın." diye. Siz de bir zahmet inandığınız ahirette Al-Lah'ın onlara orada vereceği cezayla tatmin olmalısınız. Benim yatak odamdan kime ne yahu? Ha bir de insanlar izleyecekmiş.. Göklerde bir diktatör oldukça, kimse yer yüzünde adalet aramasın...
İnsanların uçkuruyla bu kadar ilgilenen bir tanrı yoldan çıkmıştır. Hemde kendi yolundan. Hani Polyanna-Müslümanlar biz kafirlere diyor ya: "Dinsizliğinizi içinizde yaşayın." diye. Siz de bir zahmet inandığınız ahirette Al-Lah'ın onlara orada vereceği cezayla tatmin olmalısınız. Benim yatak odamdan kime ne yahu? Ha bir de insanlar izleyecekmiş.. Göklerde bir diktatör oldukça, kimse yer yüzünde adalet aramasın...
Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Tevbe 5)
Ama İslam hoşgörü dinidir! Son cümlede bunu görebiliyoruz...
Ama İslam hoşgörü dinidir! Son cümlede bunu görebiliyoruz...
Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz, inkar edenlerden bin kişiyi yener; çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, zira içinizde zaaf bulunduğunu biliyordu. Sizin sabırlı yüz kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener; sizin bin kişiniz, Allah'ın izniyle, ikibin kişiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal 65-66)
Savaştan yana olan Al-Lah; daha çok kan dökülmesi için saz arkadaşına haber salıyor. Daha sonra da bir ayeti bir ayetini tutmuyor. Hem sayı bakımından, hem de anlatım bozukluğu bakımından. Diyeceğim o ki; Al-Lah inananların yükünü hafiflettiyse sabırlı olanlardan 100 kişi kafirlerden 200 yerine 2000 kişiye falan galip gelirdi. Oysa tam tersi.
Savaştan yana olan Al-Lah; daha çok kan dökülmesi için saz arkadaşına haber salıyor. Daha sonra da bir ayeti bir ayetini tutmuyor. Hem sayı bakımından, hem de anlatım bozukluğu bakımından. Diyeceğim o ki; Al-Lah inananların yükünü hafiflettiyse sabırlı olanlardan 100 kişi kafirlerden 200 yerine 2000 kişiye falan galip gelirdi. Oysa tam tersi.
Onlarla savaşın. Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil rüsvay etsin. Size yardım ederek onlara galip kılsın. Mü’min toplumun gönüllerine ferahlık versin. (Tevbe 14)
Yine hoşgörülü, sevgili, harika bir Al-Lah var karşımızda. Ama savaş istiyor, tuhaf.
Yine hoşgörülü, sevgili, harika bir Al-Lah var karşımızda. Ama savaş istiyor, tuhaf.
Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın. (Tevbe 29)
Yine savaş, yine savaş, yine savaş.. Bu kitap "Kavgam" mı "Kuran" mı bilemedim.
Yine savaş, yine savaş, yine savaş.. Bu kitap "Kavgam" mı "Kuran" mı bilemedim.
Tevbe 38-39-123, Muhammed 35 ayetlerinde yine savaş isteyen,
Geri kalan ayetlerde ise insanın şehvi isteklerini artıran Al-Lah'ı görüyoruz
Geri kalan ayetlerde ise insanın şehvi isteklerini artıran Al-Lah'ı görüyoruz