Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Haşiye 2 .
Oynattırıyorlar zülüfvârî küçük dallarını ve onunla temâşâ edenlere de latîf şevklerini ve ulvî zevklerini ihtar ediyorlar.
.
Aşkın "hay huy" perdelerinden en hassas tellere, damarlara dokunuyor gibi sadâ veriyorlar. Nüsha
.
Fikre şu vaziyetten şöyle bir mânâ geliyor: Mecâzî muhabbetlerin zevâl elemiyle gelen ağlayış, hem derinden derine hazin bir enîni ihtar ediyorlar.
.
Mahmud'ların, yani Sultan Mahmud gibi mahbubundan ayrılmış bütün âşıkların başlarında, hüznâlûd mahbublarının nağmesinin tarzını işittiriyorlar.
.
Dünyevî sadâların ve sözlerin dinlemesinden kesilmiş olan ölmüşlere; ezelî nağmeleri, hüznengîz sadâları işittiriyor gibi bir vazifesi var görünüyorlar.
.
Ruh ise şu vaziyetten şöyle anladı ki: Eşya, tesbihât ile Sâni-i Zülcelâlin tecelliyât-ı esmâsına mukabele edip, bir naz-niyaz zemzemesidir; geliyor.
.
Kalb ise, şu her biri birer âyet-i mücesseme hükmünde olan şu ağaçlardan sırr-ı tevhidi, bu i'câzın ulüvv-ü nazmından okuyor. Yani, hilkatlerinde o derece hârika bir intizam, bir san'at, bir hikmet vardır ki, bütün esbâb-ı kâinat birer fâil-i muhtar farz edilse ve toplansalar, taklid edemezler.
Haşiye 2: Şehnâz-ı Çelkezî, kırk örme saç ile meşhur bir dünya güzelidir.
Nüsha: Bu nüsha mezaristandaki ardıç ağacına bakar: .
Oynattırıyorlar zülüfvârî küçük dallarını ve onunla temâşâ edenlere de latîf şevklerini ve ulvî zevklerini ihtar ediyorlar.
.
Aşkın "hay huy" perdelerinden en hassas tellere, damarlara dokunuyor gibi sadâ veriyorlar. Nüsha
.
Fikre şu vaziyetten şöyle bir mânâ geliyor: Mecâzî muhabbetlerin zevâl elemiyle gelen ağlayış, hem derinden derine hazin bir enîni ihtar ediyorlar.
.
Mahmud'ların, yani Sultan Mahmud gibi mahbubundan ayrılmış bütün âşıkların başlarında, hüznâlûd mahbublarının nağmesinin tarzını işittiriyorlar.
.
Dünyevî sadâların ve sözlerin dinlemesinden kesilmiş olan ölmüşlere; ezelî nağmeleri, hüznengîz sadâları işittiriyor gibi bir vazifesi var görünüyorlar.
.
Ruh ise şu vaziyetten şöyle anladı ki: Eşya, tesbihât ile Sâni-i Zülcelâlin tecelliyât-ı esmâsına mukabele edip, bir naz-niyaz zemzemesidir; geliyor.
.
Kalb ise, şu her biri birer âyet-i mücesseme hükmünde olan şu ağaçlardan sırr-ı tevhidi, bu i'câzın ulüvv-ü nazmından okuyor. Yani, hilkatlerinde o derece hârika bir intizam, bir san'at, bir hikmet vardır ki, bütün esbâb-ı kâinat birer fâil-i muhtar farz edilse ve toplansalar, taklid edemezler.
Haşiye 2: Şehnâz-ı Çelkezî, kırk örme saç ile meşhur bir dünya güzelidir.
Nüsha: Bu nüsha mezaristandaki ardıç ağacına bakar: .