MURATS44
Özel Üye
Sen bir GÜL'sün...
Gülün kalbidir Sen’in yüreğin. Gülün kendisidir her dem açılan.
Gül kokar Sen’in nefesin. Sesin fısıltısı, sözün gülün ruhudur.
Gül yağıdır Sen’in terin. Gül toprağıdır Sen’in yerin, Ey Gül!..
İçimde tarifi imkansız duygular var…
Gönlümün Sultanı, Gül Yüzlü Sevgili’nin hatırına dökmek istiyorum içimi. Dert ortağım kelimeler, en tatlı sığınağım benim …
Alem uykudayken, uyanıkken yıldızlar, daha bir başka işliyor hayallerim. Utangaç hasretlere kundaklanan yüreğimi yepyeni umutlarla açıyorum. Gök yırtılır gibi yırtılsın istiyorum yüreğim. Parça parça olsun, her parçasında hasretlerim duyulsun.
Düşlerim, Sevgilinin hayaline değiyor…
Kâinatın Efendisi’nin asırlara meydan okuyan görüntüsünde en tatlı tesellilerimi arıyorum. Yalnızlıklarımı, O’nun ruhuma işleyen bakışlarında dindirmek istiyorum.
Geceye yakışan sessiz direnişlerim var. Vuslat kokan direnişler yazıyorum inadına.
Dışarıdan, akşamdan beri hiç dinmeyen yağmurun sesi geliyor. Pencerelerin camlarında yeni bir yağmur musikisi yazılıyor. Sevgiliye dair ümitlerim artıyor. Her bir yağmur damlasının sesinde vuslata çağıran nağmeler duyuyorum.
Yağmur toprağa vuslat için inerken. Kainatın Efendisi’ne vuslatı düşünüyorum. Medineli kadınların, çocukların bekledikleri gibi beklemek istiyorum Alemin Efendisi’ni. Ben de bir beste yapmalıyım hicranla büyüyen yüreğimde. Dolunaylı bir gecede bir yeni “Tale’al-Bedru” okumalıyım. Yıllanmış hasretlerle tütsülenmiş şiirler okumalıyım, dolunayla aydınlanan yüreğimle birlikte.
Yıllar var ki, rüyalarım bir yalancı şafak edasıyla beni teselli etti. Güle adamayı istediğim yüreğime nicedir misafir olmadı Gül Yüzlü Sevgili.
Demek ki, bir şeyler eksik kalmış benliğimde. Aşk nakışını işleyememişim yaprağının üstüne, yüreğimin üstüne. Oysa lâl kesilen bülbüller bile kan verirken, can vermiş olur tomurcuğuna . Ya ben?..
Ya Resulullah (S.A.V.) ! Senin Gül Cemalindir, vuslat şiirlerinin kafiyesi.. Varlığındır gönül ateşini söndürecek olan iksir..
Bu yalvarışları, kalbimin sesi say.. Ya Resulullah (S.A.V.)!
Bi-Çaredir ümmetlerin isyanına bakma.. Ya Resulullah (S.A.V.)!
En tatlı dualarla süslenmiş şiirler, yüreğime serinlikler bahşediyor.
Keşke ben de Peygamberimin sevgisiyle yanan bir gönle sahip olsaydım da, onu yollasaydım bir zarf içinde, gecenin en mahrem saatlerinde.
Keşke …
Bari gönlümün yanıklığı yoksa da, yollayabileceğim bir mektubum olsa… Hıçkırıklarımla beslediğim şiirler gibi olsa mektuplarım… Her okunan gönülde yeniden yazılsa.. Ve hıçkırıklar duâya dönüşse.. Semada buluşsa duâlaşan hıçkırıklar…
Gül kokulu sayfalara, kızıllığına bürünmüş bir şafak vaktinde, güle adanmış yüreğimi kanatırcasına döksem içimi…
Umuda sarınsam sonra..
Sermayem umudum olsa…!!
Esselatü vesselamu aleyke Ya ResulAllah
Esselatü vesselamu aleyke Ya HabibAllah
Esselatü vesselamu aleyke Ya Emin El Vahyillah
Gülün kalbidir Sen’in yüreğin. Gülün kendisidir her dem açılan.
Gül kokar Sen’in nefesin. Sesin fısıltısı, sözün gülün ruhudur.
Gül yağıdır Sen’in terin. Gül toprağıdır Sen’in yerin, Ey Gül!..
İçimde tarifi imkansız duygular var…
Gönlümün Sultanı, Gül Yüzlü Sevgili’nin hatırına dökmek istiyorum içimi. Dert ortağım kelimeler, en tatlı sığınağım benim …
Alem uykudayken, uyanıkken yıldızlar, daha bir başka işliyor hayallerim. Utangaç hasretlere kundaklanan yüreğimi yepyeni umutlarla açıyorum. Gök yırtılır gibi yırtılsın istiyorum yüreğim. Parça parça olsun, her parçasında hasretlerim duyulsun.
Düşlerim, Sevgilinin hayaline değiyor…
Kâinatın Efendisi’nin asırlara meydan okuyan görüntüsünde en tatlı tesellilerimi arıyorum. Yalnızlıklarımı, O’nun ruhuma işleyen bakışlarında dindirmek istiyorum.
Geceye yakışan sessiz direnişlerim var. Vuslat kokan direnişler yazıyorum inadına.
Dışarıdan, akşamdan beri hiç dinmeyen yağmurun sesi geliyor. Pencerelerin camlarında yeni bir yağmur musikisi yazılıyor. Sevgiliye dair ümitlerim artıyor. Her bir yağmur damlasının sesinde vuslata çağıran nağmeler duyuyorum.
Yağmur toprağa vuslat için inerken. Kainatın Efendisi’ne vuslatı düşünüyorum. Medineli kadınların, çocukların bekledikleri gibi beklemek istiyorum Alemin Efendisi’ni. Ben de bir beste yapmalıyım hicranla büyüyen yüreğimde. Dolunaylı bir gecede bir yeni “Tale’al-Bedru” okumalıyım. Yıllanmış hasretlerle tütsülenmiş şiirler okumalıyım, dolunayla aydınlanan yüreğimle birlikte.
Yıllar var ki, rüyalarım bir yalancı şafak edasıyla beni teselli etti. Güle adamayı istediğim yüreğime nicedir misafir olmadı Gül Yüzlü Sevgili.
Demek ki, bir şeyler eksik kalmış benliğimde. Aşk nakışını işleyememişim yaprağının üstüne, yüreğimin üstüne. Oysa lâl kesilen bülbüller bile kan verirken, can vermiş olur tomurcuğuna . Ya ben?..
Ya Resulullah (S.A.V.) ! Senin Gül Cemalindir, vuslat şiirlerinin kafiyesi.. Varlığındır gönül ateşini söndürecek olan iksir..
Bu yalvarışları, kalbimin sesi say.. Ya Resulullah (S.A.V.)!
Bi-Çaredir ümmetlerin isyanına bakma.. Ya Resulullah (S.A.V.)!
En tatlı dualarla süslenmiş şiirler, yüreğime serinlikler bahşediyor.
Keşke ben de Peygamberimin sevgisiyle yanan bir gönle sahip olsaydım da, onu yollasaydım bir zarf içinde, gecenin en mahrem saatlerinde.
Keşke …
Bari gönlümün yanıklığı yoksa da, yollayabileceğim bir mektubum olsa… Hıçkırıklarımla beslediğim şiirler gibi olsa mektuplarım… Her okunan gönülde yeniden yazılsa.. Ve hıçkırıklar duâya dönüşse.. Semada buluşsa duâlaşan hıçkırıklar…
Gül kokulu sayfalara, kızıllığına bürünmüş bir şafak vaktinde, güle adanmış yüreğimi kanatırcasına döksem içimi…
Umuda sarınsam sonra..
Sermayem umudum olsa…!!
Esselatü vesselamu aleyke Ya ResulAllah
Esselatü vesselamu aleyke Ya HabibAllah
Esselatü vesselamu aleyke Ya Emin El Vahyillah
Moderatör tarafında düzenlendi: