Melekotu ( Angelica )
Maydanozgiller familyasından; dere kenarlarında, çayırlarda ve ormanlardaki ağaçsız alanlarda yetişen, boyu 3 m kadar, hoş kokulu, otsu bir bitkidir. İstanbul, Marmara Bölgesi, Doğu Karadeniz ve Beyşehir dolaylarında yetişir. Boyu 1- 1,5 m kadardır. 2 veya çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi silindiriktir.
Boyuna çizgiler vardır. İçi boştur. Mavimtırak yeşil veya kırmızı renktedir. Çiçekleri beyazdır. Kökü ve rizomlarında uçucu bir yağ ve tanen ihtiva eder. Yaz ve sonbahar aylarında toplanıp kurutulur.
Faydası: Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir. Sinirleri kuvvetlendirir. Spazmları giderir. Astım nöbetlerini giderir. Kuvvet ve iştah verir. Nekahat devresinin kısa sürmesini sağlar. Yapraklarından çıkan suya, bir parça pamuk bastırılıp, diş çürüğüne konursa, ağrıyı keser. Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu,
dövülüp başa sürülecek olursa, bitleri öldürür.
Melisa (Oğulotu)
Ballıbabagiller familyasından; çok dallı, beyaz çiçekli otsu bir bitkidir. En önemli türü tıbbi melissadır. İstanbul, Bursa, Ege ve Akdeniz bölgesinde yetişir. Boyu 30 - 80 cm kadardır. Limon kokuludur. Çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları ince ve yumuşak tüylüdür. Çiçekleri beyazdır. Yapraklarında tanen, reçine ve
uçucu bir yağ vardır.
Faydası: Mide ve bağırsak ağrılarını keser. Kalbi kuvvetlendirir. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Melankoli, sara, baş dönmesi, kulak çınlaması ve sinir krizlerinde şikayetleri ortadan kaldırır. Bayılmalarda kullanılır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Aybaşı ağrılarını keser ve aybaşı kanamalarını düzenler.
Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığında faydalıdır.
Menekşe
Menekşegiller familyasından; çiçekleri tek renkli, bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve hemen hemen sapsızdır. Genellikle az veya çok koyu renkli olur. Beyaz renklileri de vardır. İlkbahar aylarında çiçek açar.
Faydası: Terletir. Vücuda rahatlık verir. Kanı temizler. Vücutta biriken zehirlerin atılmasını sağlar. Nikris ve romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Sıracada faydalıdır. Cilt hastalıklarında da kullanılır. Lapası yaraların iyileşmesini sağlar. Menekşe yağı, egzama ve uyuzu tedavi eder. Boğmaca ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Sulu temriyeleri de tedavi eder.
MERCANKÖŞK
Mercanköşk, Mayoran, Origanum majorana L., Syn: Majorana hortensis MOENCH , Amaracus majorana L.
Anık
Dağ reyhanı
Merzengüç
Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütengewachse, Lamiaceae
Drugları: Mercanköşk otu; majoranae herba
Mercanköşk otunun çay, merhem ve natürel ilacı yapılır. Kökleri ise kullanılmaz.
Giriş: Mercanköşk origaniumgillerin takriben kırka yakın alt türü mevruttur ve bunlardan en önemlisi mercanköşk ve güve otudur. Türkiye’de yetişen bazı origanum türleri yanlışlıkla İstanbul kekiği doğrusu İstanbul güve otu, origanum heracleoticum ve İzmir kekiği ve origanum onites diye anılmaktadır. Fakat bunların kekikle ilgisi yoktur. 1597 yılında ilk defa John Gerard tarafından üzerinde araştırma yapılan mercanköşk otunun beyin üşütmesine karşı iyi geldiği iddia edilmiştir.
Botanik: Mercanköşk takriben 20-50cm boyunda genellikle bir yıllık, bazen iki yıllık ve sık çatallaşan bir bitkidir. Sürgünleri grimsi yeşil, sapları esmer veya kırmızımsı esmer renkte ve tüylüdür. Yaprakları oval şekilde 1-2cm uzunluğunda, 0,5-1cm eninde kenarları bütün koyu yeşil renkli, karşılıklı bir sonraki ise çapraz, kısa saplı veya sapsızdır. Çiçekleri sürgünlerin ucunda salkım şeklinde oldukça küçük çiçeklerden meydana gelir. Taç yaprakları beyaz renkte nadiren pembe, geri kısmı borucuk, şeklinde ve kupa yaprakları çan şeklinde olup taç yaprakları kavramıştır.
Yetiştirilmesi: Vatanı Akdeniz ülkeleri olan bitki, günümüzde orta Avrupa ülkeleri, kuzey Amerika ve Asya’nın Türkiye’den doğu Türkistan’a kadar olan alanda yetiştirilir. Mart aylarında saksı, kasa veya seralara ekilir ve fideleri mayısta bahçe veya tarlalara ekilir.
Hasat zamanı: Mayıs’tan Eylül’e kadar yerden 5-8cm yukarıdan kesilerek demetleri yapılır ve bu demetler gölgede, havadar bir yerde kurutulur. Kurutulurken bitkinin kararmaması ve 38 derecenin üzerinde kurutmamak gerekir. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Kullanılması:
a) Komisyon E’nin yayınladığı monografi bildirisine göre mercanköşk otu bebeklerdeki nezle ve üşütmeye yetişkinlerde ise iştahsızlık, sindirim rahatsızlığı, akut ve kronik gastrit, ülser, şişkinlik, kulak iltihaplanması, baş ağrısı, kadın hastalıkları, ezilme, burkulma, karaciğer rahatsızlıkları, bel tutulmasına karşı ve de sinirleri, kalbi ve kan dolaşımını kuvvetlendirmek için kullanılır.
b) Halk arasında mide ve bağırsak rahatsızlıklarından; şişkinlik, sancı, kramp ve hazımsızlığa karşı, sinirlik, baş ağrısı, migren, baş dönmesi, üşütmeye ve nezleye karşı kullanılır. Dahili olarak çayı, harici olarak kremi(merhemi) kullanılır.
Çay: İnce kıyılmış, kurutulmuş iki kahve kaşığı mercanköşk otundan demliğe konur ve üzeri 300-400ml kaynar su doldurularak 5-10 dakika demlemeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir.
Çay harmanları;
Merhemi: EGBG’e göre mercanköşk merhemi şöyle hazırlanır; 1000 kısım vazelin 100 kısım alkol 10 kısım amonyak(sıvı) 200 kısım mercanköşk ot tozu Mercanköşk sıvı amonyak ve alkol karıştırılarak 2-3 saat bekletilir. Sonra da buna vazelin eklenir. Bu karışım küçük bir kazana konur ve içinde kaynar su olan başka bir kapta vazelin iyice eriyip amonyak ve alkol uçana kadar karıştırılır. İçinde vazelin, alkol, amonyak ve mercanköşk ot tozu olan hap direkt ocak üzerinde ısıtılmaya çalışılırsa yanar bu nedenle içinde kaynar su olan başka bir kabın içinde (iki kap iç içe; büyüğünde kaynar su, küçüğünde merhem) bu işlem yapılır. Bu karışım sıkılarak süzülür ve mercan köşk merhemi elde edilmiş olur. Bu merhem küçük çocukların hazımsızlık, şişkinlik nedeni ile karın ağrılarına karşı karınların ve nezle olduklarında burunlarına sürülür.
Aromaterapide: Mercanköşk otunun su buharı ile damıtılmasıyla elde edilen eter yağa mercanköşk yağı denir. Mercanköşk yağı korku, depresyon, gergilik, uykusuzluk, hazımsızlık, migren, yüksek tansiyon, aşırı cinsel arzu, nezle, öksürük, bronşit, bulantı ve kusmaya karşı kullanılır. Bu yağdan 1-2 damla bir kesme şeker veya bir kaşık balla alınır.
Homeopati: Mercanköşk otundan 100 gram ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 500ml %70lik alkol(etanol) ilave edilir ve güneş ışınlarından uzakta 4-6 hafta süreyle muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek homeopatide ‘origanum majorana’ adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-4 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır.
Yan tesiri: Tarife uyulduğunda ilinen bir yan tesiri yoktur, fakat haftalarca ve aşırı miktarda kullanılırsa baş ağrısı yapabilir.
Mersin
Mersingiller familyasından; daima yeşil çalı veya 2-5 metre boyunda bir ağaççık olan bir bitkidir. Yaprakları deri gibi serttir. Çiçekleri beyazdır. Kokusu güzeldir. 100 kadar türü vardır. Yabani mersin Akdeniz çevresinde yetişir. Meyvesine de mersin denir. Küçüktür. Tatlı baharatlı ve kokuludur. Yenir.
Yapraklarında ve çiçek dallarında reçine, tanen, sinaol, terpen, mirtol, pinen gibi maddeler vardır. Meyvelerinde ise uçucu yağ, şeker, sitrik asit bulunur.
Faydası: Bronşitte faydalıdır. Mesane iltihaplarını da giderir. Nezlede faydalıdır. Akciğer iltihaplarında kullanılır. Bel soğukluğunda faydalıdır. İshali keser. Mide ağrılarını giderir. Egzamada faydalıdır. Saçları boyamakta kullanılır.
Meryem Otu (Mübarekotu)
Gülgiller familyasından; Doğu, Güney ve Karadeniz bölgeleri ile İstanbul çevresinde yetişen bir bitki türüdür.
Faydası: Yaprakları ve kökü kuvvet verici olarak kullanılır. İshali keser.