Sorularla 3 esas

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici



1.Soru-Müslüman’ı İslam dininden çıkaran on ilke nedir ?


1-Allah’a şirk koşmak imanı bozar
Şirk Koşmak: Allah’ın Rububiyet’inde, Uluhiyyetinde, İsim Ve Sıfatlarında ortağı olduğuna inanmaktır. Şirk, insanın ebedi cehennemde yanmasına sebeptir
إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاء وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدِ افْتَرَى إِثْمًا عَظِيمًا

1.Delil : “Hiç şüphe yok ki Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bunun dışındaki günahları dilediği kimse için bağışlar. Her kim, Allah’a ortak koşarsa, hiç şüphe yok ki büyük bir günah ile iftirâ etmiştir.”(Nisâ 48)
Açıklama : “ Ayetten, şirkin asla bağışlanmayacağını, işlenen günahların en büyüğünün şirk olduğunu, şirkin ebedi cehennemlik bir amel olduğunu öğreniyoruz. “

تَاللَّهِ إِن كُنَّا لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ إِذْ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ الْعَالَمِينَ


2.Delil : “ Allah’a yemin olsun ki biz gerçekten apaçık bir sapıklıkta idik. Çünkü sizi alemlerin Rabbi ile bir tutmuştuk(ona eş koşmuştuk) (Şuara, 97-98)
Açıklama : Dünyada İblisin oyununa düşerek Allah’a eş koşanlar biz sapıtmıştık zira Allah’a eş koşuyorduk diyeceklerdir. Bu konuşmalar cehennem ehlinin dünyada taptıkları putları (sistemler-liderler-sanatçılar-..) arasında geçen konuşmalardır. Onlar taptıkları varlıkların rızık, hayat veren, yaratan, öldüren olarak Allah’a eş koşmadılar. Zira onlar bunların hakkının Allah’a ait olduğunu bilirlerdi. Onlar sevgide, onlara tutkuda, onlara itaatte şirk koşmuşlardı. Onlar yüceltmeleri gereken Allah’ı değil de putlarını yüceltmişlerdi. Allah’a şirk koşmak kişiyi ebedi cehenneme düşürür.
الَّذِينَ آمَنُواْ وَلَمْ يَلْبِسُواْ إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُوْلَـئِكَ لَهُمُ الأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُونَ

3.Delil : “İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık, zülüm (şirk) bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlaradır ve onlar doğru yolu bulanlardır. ” (En’am, 82) ayeti inince ashab “imanlarına herhangi bir haksızlık karıştırmayanlar ” (cümlesini) anlamakta zorlandılar ve Ey Allah Rasulu “Bizden kim nefsine zulmetmez” diye sordular ? Rasulullah bu sizin sandığınız gibi değildir bu Lokman’ın (a.s.) “ Ey yavrucuğum muhakkak ki şirk büyük bir zülümdür” sözü gibidir. (Buhari-Müslim-Ahmed bin Hanbel)
Açıklama : Rasulullah imana zulmetmenin şirk koşmak olduğunu Lokman (a.s.) oğluna söylediği sözle açıklamıştır. Şirk asla affolunmayan ve sahibini de ebediyen cehenneme sürükleyen bir ameldir.
4.Delil: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “ Kulların Allah üzerindeki hakkı, kendisine hiçbir şeyi şirk koşmayana azap etmemesidir.” (İmam Buhari-Müslim)
Açıklama : Rasulullah şirk işlendiği takdirde azabın hak olduğunu beyan etmektedir.

2-İnsanın Allah ile kendi arasında yardım dilediği, tevekkül ettiği, duada yöneldiği vasıtalar kılması imanı bozar :
İnsanın, Allah dışında birilerini vasıta kılmasıdır. Günümüz insanın en çok yaptığı ameldir. Bu dua şekli iki şekildedir.
a-Allah’a yönelerek dua etmeyip direk peygamberlere, nebilere, salihlere, velilere, seyyidlere, ölülere, türbelerde yatırlara doğru duada yönelerek şirk işlemektir.
Örnek, “ Ya Muhammed şifa ver, sıkıntımı gider, rızkımı gönder. Ya seyyidim dertlerime derman ver, başımdaki şu sıkıntımı al. Ya Abdulkadir Geylani şu şu işimi hayra çevir. Ey yüce gök kurtar beni, ey yüce güç sen yardımcımsın ” gibi dualarla dua etmektir. Bu dua şekli şirki duadır ve icma ile küfürdür. Bu amel ebedi cehennem getiren bir ameldir.

b-Bir peygamberin, nebinin, seyyidin, efendinin, Allah katında faziletli olduğunu düşünerek ihtiyaçları, sıkıntıları, dertleri, Allah katında gideren-defeden olarak onu görmekle işlenen şirktir.
Örnek, “Ey Seyyidim, Ey Efendim, Ey Abdulkadir Geylani hazretleri bana Allah katında yardım et, şifa ver, beni azaptan koru ” gibi dualarla Allah ile kendi arasında vasıta (aracı) kılmakla meydana gelen şirktir. Bu duayı (ibadeti) başkasına yapmaktır ki bu şirktir ve icma ile küfürdür. Çünkü kişi Allah dışında birinin duayı işittiğine ve duasına icabet ettiğine inandığı takdirde onu ilah konumuna koymuş olur ki bunun şirk olduğunda ihtilaf yoktur.
لَهُ دَعْوَةُ الْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لاَ يَسْتَجِيبُونَ لَهُم بِشَيْءٍ

1.Delil : “ Hak olan davet yalnız O’nadır. O’nu bırakıp çağırdıkları ise,kendilerine hiçbir şekilde cevap veremezler.”(Rad 14)
Açıklama : “Ayetten, Allah dışında duaya layık görülen, ibadet edilen kim varsa asla fayda ve zarar veremediklerini, fayda ve zarar verenin ancak Allah olduğunu, Allah ile kul arasında duada asla kimsenin olamayacağını öğreniyoruz.”
وَلاَ تَدْعُ مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَنفَعُكَ وَلاَ يَضُرُّكَ فَإِن فَعَلْتَ فَإِنَّكَ إِذًا مِّنَ الظَّالِمِينَ

2.Delil : “Allah’tan başka(zatlara-ölülere-seyyidlere-) sana fayda ve zarar vermeyen şeylere de ibadet etme. Eğer böyle yaparsan, o takdirde şüphesiz ki sen zalimlerden olursun.” (Yunus, 106)
Açıklama :Ayet açık bir ifade ile Allah dışında kime yönelerek dua (ibadet) edilirse bunun fayda ve zarar vermediğini, bunun da şirk olduğunu beyan eder.

فَلَا تَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّبِينَ
3.Delil : “Allah ile birlikte başka bir İlaha dua etme. O takdirde azab edilenlerden olursun.” (Şuara, 213)
Açıklama : Allah ayetinde, Allah dışında birine dua edildiği takdirde bu duanın şirk olduğunu beyan eder.

c- Bir başka dua şekli var ki bu da Rasulullah’ın (s.a.v.) adını anarak “Muhammedin hakkı için veya Rasulullah’ın yüzü suyu hürmetine, efendimin-seyyidimin hakkı üstüne gibi lafızlarla yapılan dua ki bu dua bidat bir dua olup, böyle bir dua yapılması caiz değildir.
لَهُ دَعْوَةُ الْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لاَ يَسْتَجِيبُونَ لَهُم بِشَيْءٍ
1.Delil : “Hak olan davet yalnız O’nadır. Onun dışında çağırdıkları ise hiçbir cevap vermezler.”
(Rad, 14)
Açıklama : Ayet, hak duanın, kulluğun, yönelişin ancak Allah’a olmasını emretmektedir.

2.Delil :Rasulullah (s.a.v.) : “Allah’ım kendini isimlendirdiğin sana ait bütün isimlerle senden isterim.” (Ahmed bin Hanbel sahihtir)
Açıklama :Hadis, Rasulullah’ın duada nasıl bir şekilde Allah’a yöneldiğini açıkça beyan etmektedir. Rasulullah bir şey isterken hiçbir aracı koymaksızın Allah’dan istemektedir. Rasulullah’ın yolu, sözü, ameli en güzel yol, en güzel söz, en güzel ameldir. Rasulullah sünnetinde olmayanı yapmakta bidattir. Bu sebeple biz Allah ve Resulünün gönderdiği dinde bu çeşit bir duanın delille sabit olmadığını biliyoruz.
3.Delil : Ebu Hanife (r.h.) : ” Allah’ın dışındaki şeylerle Allah’tan istemeyi, nefsime hoş görmem.” (Durul Muhtar.)
Açıklama : Müçtehid İmamlarımızın en büyüklerinden olan Ebu Hanife Allah isminin dışında (Peygamber-şeyh-salih kul veya veliden hürmetleri için, hakları için gibi….) birinden Allah’tan istemeyi hoş görmemiştir.

4.Delil : Hanifi İmam Ebi İz (r.h) : “Rasulullah ve ashabı böyle dualar etmemiştir bu dua şekli bidattir” demiştir. (Şerhu Akide’t Tahavi )
Açıklama : Hanife Alimlerinin itikada imamlarından olan Ebi İz (r.h.) sünnete uygun olmayan bu dua şeklinin bidat olduğunu açıkça söylemektedir. Hanifi alimleri bu duayı bu sebeple bidat görürler.

3-Müşrikleri şirk ehli görmemek, şirklerinde şüpheye düşmek,veya yollarını doğrulamak imanı bozar.
Müşrikleri ve akidelerini şirk saymamak ve şirklerinde tereddüt etmek, gittikleri yolu desteklemek insanı müşrik eder. Yahudilerin, Hıristiyanların, Allah’ın şeriatı ile hükmetmeyenlerin, küfründe şüphe duymak onları doğrulamak küfürdür. Onların belirledikleri sistemleri, menheçleri, yolları benimsemek, desteklemek küfürdür.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
(el-Maide 51)
Açıklama :“Ayet, Yahudilerin, Hıristiyanların, müşriklerin, asla dost-sevilen-desteklenen olmaması gerektiğini beyan eder. ”
فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا
2.Delil : “Kim Tağutu inkar sonra da Allah’a iman ederse sapasağlam bir kulpa yapışmış olur.” (Bakara, 256)
Açıklama : Allah ilkin Tağutun (şeytan-küfür-Allah dışında tapılan varlıklar, Allah’a isyana çağıran her kişi ve sistem) inkar edilmesini sonra da Allah’a iman edilmesini emretmektedir. Tağut inkar edilmeden iman gerçekleşmez.

3.Delil :Rasulullah (s.a.v.) : “Herkim Allah’tan başka hak üzere bir ilah olmadığını kabul eder ve Allah’ın dışında kendisine ibadet edilen her şeyi inkar ederse, artık onun kanı ve malı (diğer Müslümanlara) haram olmuştur.” (İmam Müslim )
Açıklama: Allah Rasulu, Allah dışında tapılanların, müşriklerin, küfür ehlinin inkar edilmesi gerektiğini söylemektedir.

4.Delil : Rasulullah (s.a.v.) : “Allah müşrik birinin müslüman olduktan sonra müşrikleri terk edip müslümanlara dönmedikçe yaptığı ameli kabul etmez.” (Nesai ve diğer sünen kaynakları/senedi ceyyid )
Açıklama : Rasulullah müslüman olmuş bir müşrikin müşrikleri terk etmedikçe onun amelini kabul etmeyeceğini söylemekle müşriklerden uzak kalmanın önemini beyan etmektedir.

4-Allah Rasulunun getirdiği tertemiz sünnet yolundan daha üstün,bir yol-sistem olduğuna inanmak imanı bozar.
Bir kimsenin Rasulullah’ın getirdiği saf ve tertemiz sahih sünnet yolunu, ortaya koyduğu tertemiz ameli, söylediği şerefli sözü hakir görerek, basite indirerek bir başka yolu, ameli üstün görmesi-tutması durumunda düştüğü küfürdür. Kim Allah Resulünün ortaya koyduğu tertemiz sünnet yolunu, şeriat yolunu bir başka yolla kıyas ederek hafif görürse icma ile kafirdir. Diyelim ki; Tağutun hükmünü Allah ve Resulünün hükmü önüne geçirmesi, Rasulullah’ın sünnetinden dışarı çıkma hakkım vardır demesi, Rasulullah’ın hükmü beni ilgilendirmez ben batılı kanunları üstün görürüm diyerek düşünmesi, Yahudilerin ve Hıristiyanların dinini-yollarını şeriattan üstün görmesi, beşeri bir kanunu-düşünceyi Kuran ve sünnetten öne alması, karşılıklı rıza oldukça zina suç değildir inancını savunması, günümüzde hırsızın elini kesmek çağdışılıktır düşüncesi benimsemesi gibi …
أَلَمْ يَعْلَمُواْ أَنَّهُ مَن يُحَادِدِ اللّهَ وَرَسُولَهُ فَأَنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا فِيهَا ذَلِكَ الْخِزْيُ الْعَظِيمُ

1.Delil : “Hala bilmezler mi ki, Kim Allah’a ve Resulüne karşı sınır mücadelesine kalkışırsa ona, içinde ebedi kalacağı cehennem ateşi vardır.” (et-Tevbe 63)
Açıklama : ”Ayetten, Allah ve Resulünün koyduğu hükümler-emirler- karşısında hüküm koyanların, kanun belirleyenlerin, bir başka dini veya ideolojiyi üstün görenlerin imanı olmadığını öğreniyoruz.

ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَرِهُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ
2.Delil : “ Onlar, Allah’ın indirdiğini hoş görmediler. Bundan dolayı amellerini boşa çıkartmıştır. ” (Muhammed 9)
Açıklama : Allah, kitabında indirdiği hükümleri hoş görmeyenleri kafirler olarak zikretmiştir. Bir kimse Allah ve Rasulunun emrettiklerin hoş görmediği takdirde küfre düşer.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً
3.Delil : ” Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız onu Allah’a ve Rasulune götürün, bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. ” (Nisa, 59)
Açıklama : Allah ve ahirete iman eden müslüman gerçekten imanında ihlaslı ise ihtilafa düştüğü bir meseleyi Allah ve Rasulune götürmek zorundadır. Bir kimse Allah ve Resulünün şeriatını en üstün şeriat, yol, nizam görmediği müddetçe dini ve imanı istikamet etmez.

4.Delil : “ Sözlerin en güzeli Allah’ın, yolların en güzeli de Muhammed’indir. ” (Müslim ve diğer sünen kaynakları)
Açıklama : Rasulullah (s.a.v.) hadislerinde çok açık bir dille yolunun en güzel yol olduğunu beyan eder. Yoldan maksat; Rasulullah’ın sözleri, amelleri, takrirleridir.
5-Allah Rasulunden gelen bir söze-amele buğz etmek, bu buğz edilen amel kişi tarafından yapılsa bile imanı bozar :
İnsanın, Allah Rasulunden duyduğu bir söze, amele, itikadi prensibe, ameli bir ibadete,yasaklanan bir emre, bu söylenenleri bizzat amel etse de buğz etmesi durumunda imanı bozulur. Zira her insan Rasulullah’dan gelene iman etmeli, kalben doğrulamalı, hükmünü ameli olarak uygulamalıdır. Rasulullah’ın sünneti vahiy hükmündedir. Ehli sünnet kuran ve sünneti iki vahiy görür. Zira Rasulullah hevasından asla konuşmaz. Onun konuşması ancak Allah’ın emri iledir. İki kadının bir erkeğe denk olmasını inkar eden, sakalı uzattığı halde hakir gören, Rasulullah’ın iki elini rüku öncesi ve sonrası kaldırmasını inkar eden veya bu sünneti küçümseyen bir kimse gibi.
ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَرِهُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ
1.Delil : “Onlar, Allah’ın (Muhammed’e) indirdiği Kuran’dan hoşlanmayıp onu yalanladılar. Bundan dolayı Allah, onların amellerini boşa çıkardı.” (Muhammed 9)
Açıklama : “Ayetten, Kuran’a buğz edenlerin, onu inkar edenlerin, hükmünü istemeyenlerin imanı olmadığını öğreniyoruz.”

2.Delil : Rasulullah (s.a.v.) “ Kim muhlis bir kalple La İlahe İllallah derse cennete girer. ” (Ahmed bin Hanbel-İbn Hibban )
Açıklama : Muhlis kalple iman ve amel eden münafıklıktan kurtulur. Kişinin İslamın veya Rasulullah’ın bir amelini yaparken muhlis bir kalple yapması durumunda cennete girmesi mümkündür. Müslüman Rasulululah’tan gelen bir sözü ve ameli hem kalbiyle hem de ameliyle kabullenmelidir.
 

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
SORULARLA ÜÇ ESAS ŞERHİ
UBEYDULLAH ARSLAN








5-Allah Rasulunden gelen bir söze-amele buğz etmek, bu buğz edilen amel kişi tarafından yapılsa bile imanı bozar
İnsanın, Allah Rasulunden duyduğu bir söze, amele, itikadi prensibe, ameli bir ibadete,yasaklanan bir emre, bu söylenenleri bizzat amel etse de buğz etmesi durumunda imanı bozulur. Zira her insan Rasulullah’dan gelene iman etmeli, kalben doğrulamalı, hükmünü ameli olarak uygulamalıdır. Rasulullah’ın sünneti vahiy hükmündedir. Ehli sünnet kuran ve sünneti iki vahiy görür. Zira Rasulullah hevasından asla konuşmaz. Onun konuşması ancak Allah’ın emri iledir. İki kadının bir erkeğe denk olmasını inkar eden, sakalı uzattığı halde hakir gören, Rasulullah’ın iki elini rüku öncesi ve sonrası kaldırmasını inkar eden veya bu sünneti küçümseyen bir kimse gibi.


ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَرِهُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ
1.Delil :“Onlar, Allah’ın (Muhammed’e) indirdiği Kuran’dan hoşlanmayıp onu yalanladılar. Bundan dolayı Allah, onların amellerini boşa çıkardı.” (Muhammed 9)
Açıklama : Ayetten, Kuran’a buğz edenlerin, onu inkar edenlerin, hükmünü istemeyenlerin imanı olmadığını öğreniyoruz.”

2.Delil : Rasulullah (s.a.v.) “ Kim muhlis bir kalple La İlahe İllallah derse cennete girer. ” (Ahmed bin Hanbel-İbn Hibban )
Açıklama : Muhlis kalple iman ve amel eden münafıklıktan kurtulur. Kişinin İslamın veya Rasulullah’ın bir amelini yaparken muhlis bir kalple yapması durumunda cennete girmesi mümkündür. Müslüman Rasulululah’tan gelen bir sözü ve ameli hem kalbiyle hem de ameliyle kabullenmelidir.
6-Rasulullah’ın dininden sayılan cennetin sevap yeri cehenneminde ceza yeri olduğu gibi hususlarda alay etmek imanı bozarRasulullah’ın dininden bir emirle, hükümle, alay etmek, sakalla, el kesmekle, şeriatla, cennetle alay etmek icma ile küfürdür. Bir kimse cennet müminlerin gideceği bir yerde bizlerin gideceği yerde cehennem mi diyerek cennet ve cehennemle alay etse küfre düşer. Zira bu Allah ayetiyle alay etmektir. Münafıklar Tebuk Gazvesinde Rasulullah ve ashabı hakkında “Onlar gibi çok yiyenler, yalan konuşanlar, düşman önünde onlardan daha korkaklar yoktur ” demiş alay etmişler Allah da şu ayeti indirmiştir.
قُلْ أَبِاللّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنتُمْ تَسْتَهْزِؤُونَ لاَ تَعْتَذِرُواْ قَدْ كَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ
1.Delil : “(Ey Muhammed! Onlara) de ki: Siz, Allah ile, âyetleri ile ve elçisiyle mi alay ediyordunuz? Hiç özür dilemeyin.Çünkü siz, alay ettiğiniz bu sözünüzle îmân ettikten sonra kâfir oldunuz.” (Tevbe : 65-66)
Açıklama : Münafıklar Rasulullah ve ashabıyla yukarıda söylediğimiz şekilde alay etmişlerdi, peki Diniyle alay edenin durumu nasıl olur kardeşim ?
ذَلِكَ جَزَاؤُهُمْ جَهَنَّمُ بِمَا كَفَرُوا وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَرُسُلِي هُزُوًا
2.Delil : “ İşte böyle onların cezası kafir oldukları, ayetlerimi ve peygamberlerimi alaya aldıkları için, cehennemdir. ” (Kehf, 106)
Açıklama : Allah ayeti, ayetleri ve Resulleri alaya alanların akıbetini çok açık beyan eder.

7-Sihir Yapmak- Ona Razı Olmak İmanı Bozar
İnsanın Sihirle Uğraşması, Yapanların Yanına Giderek Doğrulaması, Razı Olması, imanı bozar. Sihirbazlar kişiye sihir yaparak zevcesinden ayıra bilmekteler, kişiye rahatsızlık-hastalık tattırabilmekteler, sihirle bir başaksına zarar verdirebilmekteler. Sihirbazların insan üzerindeki etkileri Allah’ın izniyledir. Sihirbaz, cin şeytanlarla bağ kurarak şeytani ameller yapar.

وَمَا أُنزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ بِبَابِلَ هَارُوتَ وَمَارُوتَ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنْ أَحَدٍ حَتَّى يَقُولاَ إِنَّمَا نَحْنُ فِتْنَةٌ

1.Delili: “Oysa o iki melek, (Hârût ve Mârût) insanlara (nasihat ederek sihri öğrenmemeyi îkâz eder ve) : ‘Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın sihri öğrenerek şeytanlara itaat edip kâfir olma demedikçe de hiç kimseye sihir ilmini öğretmezlerdi” (Bakara 102)
Açıklama : İki melek, Harut ve Marut insanlara nasihat ederek bildikleri sihir öğretmezlerdi. Öğrettiklerine de sakın şeytan yolunda giderek, ona itaat ederek küfre düşmeyin diyerek uyarırlardı.
وَلَـكِنَّ الشَّيْاطِينَ كَفَرُواْ يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ

2.Delil : “ Lakin şeytanlar kafir oldular. Çünkü insanlara sihri öğretiyorlardı. ” (Bakara, 102 )
Açıklama :Allah Şeytanların kafir olduklarını, sebebinin de İnsanlara sihir öğretmeleri olduğunu beyan etmektedir.

3.Delil : Rasulullah (s.a.v.) : “ Yedi helak edici şeyden kaçınınız, Allah’a şirk (eş) koşmak, sihir yapmak ve……..” (Müslim )
Açıklama : Rasulullah (s.a.v.) sihir yapmanın helak edici olduğunu beyan ederken, Allah’a şirk koşmak olduğunu da söylemektedir.

8-Müşriklere Sevgi Göstermek,Müslümanlar Karşısında Onlara Destek Vermek, İmanı Bozar.
Kafirlere ve dostlarına sevgi duymak, onları desteklemek,yollarında gitmek, müslümanlara karşı mücadelelerinde onlara yardım etmek, kişiyi kafir eder. Kafirlere yapılan yardım müslümanların gücünü, izzetini, nusretini, mücadelelerini kırıyorsa yapılan yardım ve destek kişiyi kafir eder. Kafirleri izzetli müslümanları zelil kılacak her söz ve amel kafirlere destek hükmündedir.
Günümüzde bazıları müslümanların İslam uğrandaki izzetlerine leke, kafirlerin İslam önündeki düşmanlıklarına destek verebilmekteler. Kafirler karşısında hoşgörü ilkesini bilenler, Müslümanlar karşısında nefret tohumlarını ekebilmekteler.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ

1.Delil : “ Sizden her kim, onları (Yahûdî ve Hıristiyanları) dost edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz ki Allah, (kâfirleri dost edinen) zâlimleri asla doğru yola iletmez.” (Mâide 51)
Açıklama : Allah Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmemek gerektiğini beyan eder.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الَّذِينَ اتَّخَذُواْ دِينَكُمْ هُزُوًا وَلَعِبًا مِّنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَالْكُفَّارَ أَوْلِيَاء وَاتَّقُواْ اللّهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
2.Delil : “ Ey iman edenler ! sizden evvel kendilerine kitap verilenlerden dininizi bir eğlence ve bir oyuncak edinenleri ve kafirleri veli edinmeyin. ” (el-Maide, 57)
Açıklama : Allah, dinimizi oyun ve eğlence edinen kafirleri asla dostlar edinmememiz gerektiğini ortaya koymaktadır.
9-Şeriatın Ve Rasulullah’ın Ortaya Koyduklarının Dışına Çıkılabileceğine, Müslümanın Buna Hakkı Olduğuna İnanmak, İmanı Bozar.
İnsanın İslam’ın dışında ki bir başka şeriata, yola, sisteme, nizama, dine, hayat programına uyabileceğine inanması kişiyi kafir eder. Müslüman için İslam ve onun hükümden başka seçeceği bir din ve hüküm yoktur. Her müslümanın Şeriatı, Rasulullah’ın sünnetini yüceltmesi farzdır. Kim Demokrasiyi, Komünizmi, Liberalizmi, Sosyalizmi ve diğer beşeri ideolojileri İslam’ın önüne geçirerek bir başka dine uyma-itaat etme hakkı olduğuna inanırsa kafir olur. Zira bu seçim Allah ve Resulünün şeriatını dışlamak o batıl şeriatlara uymaktır ki hiçbir alim bunun küfür olduğunda şüphe etmemiştir.
وَمَن يَبْتَغِ غَيْرَ الإِسْلاَمِ دِينًا فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ
1.Delil :“Her kim, İslâm’dan başka bir dîn ararsa, o dîn ondan asla kabul olunmayacaktır.Ve o, âhirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmrân 85)
Açıklama : Ayet, İslam dışında bir dine mensup olanın, şeriatın dışında nizam arayanın, Allah ve Resulünün emirlerini hiçe sayanların Allah huzurunda hüsrana düşerler.

وَأَنَّ هَذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيماً فَاتَّبِعُوهُ وَلا تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَبِيلِهِ
2.Delil : “ Şüphesiz ki bu benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun. Başka yollara uymayın. Sonra sizi O’nun yolundan ayırırlar. “ (Enam, 153)
Açıklama : Allah peygambere de ki bu yol (tevhid-iman-sünnet) benim yolumdur, bu yola uyun, asla başka yola uymayın.

3.Delil : Rasulullah (s.a.v.) bir gün ashabının huzurunda bir çizgi çizdi : Bu Allah’ın yolu sonra da sağına soluna çizgiler çizdi ve dedi ki, “ Bunlar şeytanın yolu bu yol üzerinde birer şeytan yoluna davet eder. “ (Ebu Davud, Ahmed, Darimi )
Açıklama : Kim Allah’ın dininden çıkabileceğine, bu hakkı olduğuna inanırsa kişi küfre düşer.

4.Delil : Müfessirlerin İmamı Mücahid “ O, dini dosdoğru tutun, onda ayrılığa düşmeyin, diye dinden Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim, Musa ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi, size de şeriat yaptı. ” ayetinin tefsirinde, diyor ki ; “ Ey Muhammed sana bir tek dini emrettik. ” ve “Sana ve tüm nebilere bir tek dini emrettik.” demektedir. ( İbn Hacer Askalani, Fethul Bari Şerhu sahihu’l Buhari, İbn Cerir et-Tabari Tefsirinde )
Açıklama : Allah tüm Resullere ve nebilere bir tek din olan İslam’ı tavsiye etmiştir. Gelen tüm peygamberlerin dini birdir. Allah’ın emrettiği tek dine tutunmak her müslüman üzerine farzdır. Kim resullerin dini olan İslam’dan başka bir din ararsa ondan kabul edilmez.

10-Allah’ın Dininden, Yüz Çevirmek, Öğrenmemek, Amel Etmemek İmanı Bozar.
Kişi kendisini müslüman kılan, imanlı eden, şirke götüren, azaba düşüren hükümleri bilmekten-öğrenmekten kaçınması imanını bozabilir. Kişinin Allah’ın ayetlerinden, emirlerinden, hükümlerinden, yüz çevirmesi, dinini öğrenme hırsı taşımaması, amel etmemesi, İslam zıddına hayat sürmesi kişiyi küfre düşürür. Müslüman dünya ve ahirete kendisini selamete götürecek emirlere hükümlere önem verir, öğrenir, onlarla amel eder ve müslüman kimliğinin izzetini bilir.
وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ ذُكِّرَ بِآياتِ رَبِّهِ ثُمَّ أَعْرَضَ عَنْهَا إِنَّا مِنَ الْمُجْرِمِينَ مُنْتَقِمُونَ

1.Delil : “Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldığı halde, onlardan yüz çevirerek öğüt almayıp kibirlenen kimseden daha zâlim kim olabilir.Şüphesiz ki biz, (âyetlerimizden yüz çevirerek onlardan faydalanmayan) günahkârlardan intikam alacağız.” (Secde 22)
Açıklama : Allah, ayette kendisine Allah ayetleri okunan sonra bu ayetin hükmünden-emrinden yüz çeviren-öğüt almayan bir kimsenin zalim olduğunu beyan etmektedir. Allah ayetlerini öğrenmemek, onlarla amel etmemek ayetler okunduğunda rahatsızlık duymak kişiyi Allah korusun küfre düşürür.


وَالَّذِينَ كَفَرُوا عَمَّا أُنْذِرُوا مُعْرِضُونَ
2.Delil : “ İnkar edenler ise, uyarılıp korkutuldukları şeyden yüz çevirmektedirler. ” (Ahkaf, 3)
Açıklama : Yüz çevirmek, inkar etmek kafirlerin sıfatlarındandır. Kafirlere Allah ayetleri ve Rasulullah hadisleri öğretildiğinde, hatırlatıldığında hemen yüz çevirirler, dinlememek için kaçınırlar, öğüt almamak için çalışırlar. Bu sıfatlar ayette çok açık beyan edilmektedir.

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكا.
3.Delil : “Kim de zikrimden yüz çevirirse, gerçekten onun için dar bir geçim vardır.” (Taha, 124)
Açıklama : Allah dünyada kullarının geçim darlığını ayetlerinden yüz çevirmek olarak beyan etmektedir. Eğer kişi Allah ayetinden yüz çevirince dünyada dar geçime düşüyorsa sizce ahirette ki cezası nasıldır ? O halde Allah ayetlerinden yüz çevirenleri, Allah cezalandırmaz mı ?

4.Delil : “ Kişinin kulağını ve kalbini Rasulullah’a çevirmemesi ve (Rasulullah’dan gelenleri ) ne yalanlaması ne doğrulaması, ne dost ne de düşman bilmesidir. ” (İbn Kayyim, Medarucu’s Salikin)
Açıklama : Kişi dünya ve ahiret selameti taşıyan dinin aslını, temelini öğrenmekten yüz çevirmek, kulak asmamak, hak ve batılı öğrenmek için umursamamak kişinin imanını bozar.
 

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici




DÖRT TEMEL VACİP

2.Soru-Her İnsanın öğrenmesi farz olan“ dört temel vacip ” nedir ?
Müslümanın delillerle bilmesi gereken dört temel vacip şudur.
1-Allah’ı bilmek, Resulünü bilmek, İslam dinini bilmek,
2-Bilinenleri(Bilinenlerle) amel etmek,
3-Allah Resulünün getirdiğine davet etmek,
4-Davet uğrunda eziyetlere katlanmak,

3.Soru- Birinci temel vacip nedir ?
Allah’ı bilmek, Resulünü bilmek, İslam dinini bilmektir.
Allah’ı Bilmek:
Allah’ı bilmek demek: “Allah’ı varlığını tanımak, Rububiyyetinde Uluhiyyetinde isim ve sıfatlarında birlemek, Şeriatını kabullenmek, emrettiklerine gereği gibi iman etmek, yasakladıklarından uzak durmak, Zatını celaline layık isim ve sıfatlarla ispat etmek, yine Zatını celaline layık olmayan isim ve sıfatlardan da nefy etmektir. “
قُلْ آمَنَّا بِاللّهِ
1.Delil : “De ki; Allah’a iman ettik.” (Al-i İmran-84)
Açıklama : Ayet müminlerin Allah’a iman ettiklerini beyan ettiği gibi iman etmenin de bir zorunluluk olduğunu belirler. Allah’a iman demek ise yukarıda beyan edilmiştir.

الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
2.Delil : “Onlar ki; Rabbimiz, biz gerçekten iman ettik. Artık günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateş azabından koru” diyenlerdir.” (Al-i İmran-16)
Açıklama : Ayet Allah’a iman etmenin önemini ortaya koyar.

Resulünü Bilmek :
Resulünü bilmek demek : “Rasulullah’ı tanımak, getirmiş olduğu şeriatı ve sahih sünnet yolunu kabullenmek, haber verdiklerini tasdiklemek, emrettiklerine bir farz gibi sarılmak, yasaklarından sakınmak, hayatımızın tek lideri bilmektir.” Rasulullah’ı tanımayan, yolunda gitmeyen, sünnetleriyle amel etmeyen hüsrandadır.
فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّىَ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُواْ فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِّمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُواْ تَسْلِيمًا

1.Delil : “ Hayır Rabbine Andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (en-Nisa-65)
Açıklama : Ayet Rasulullah’ı hakem bilmenin zorunluluğunu, onun elçiliğine inanmanın gerekliliğini beyan eder.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً


2.Delil : “Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, herhangi bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah’a ve Resulüne götürünüz. Bu hem daha hayırlı hem de sonuç itibariyle daha güzeldir.” (en-Nisa-59)
Açıklama : Rasulululah’a iman eden müslüman onu tanımalı, ona itaat etmeli, sorununu Rasulullah’a götürmelidir. Ayet, bize bunları belirler.

İslam dinini bilmek:
İslam; Allah’ın emrettiklerine teslim olmak, şirkten ve ehlinden de uzak durmaktır. İslam dinini bilmek demek: “Allah Resulüne gönderilen son tevhid dinini kabul etmek, emrettiklerini ve yasakladıklarını uygulamak, İslam dinini tüm dinlerin üzerine çıkarmak, İslam’a davet ederken yolunda ezaya razı olmaktır.”
وَمَن يَبْتَغِ غَيْرَ الإِسْلاَمِ دِينًا فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ
1.Delil : “Kim İslam’dan başka bir din ararsa, ondan asla kabul olunmaz ve o ahirette zarara uğrayanlardan olur.”(Al-i İmran-85)
Açıklama : Allah, ayetinde İslamı bilmeye, onu din edinmeye, onunla amel etmeye davet eder.

إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
2.Delil : “Şüphesiz Allah nezdinde (makbul) din İslam’dır.” (Al-i İmran-19)
Açıklama : Allah katında hak din İslamdır. Bir kimse İslam dışında bir dine uyarsa o din ondan asla kabul edilmez.
4.Soru- İkinci temel vacip nedir ?
Bilinenleri (Bilinenlerle) amel etmektir.
Bilinenleri(Bilinenlerle) amel etmek demek: “Bilmenin gerektirdiği Allah’a iman, emirlerini uygulama, yasaklarından kaçınma, Resulünün sahih sünnetine sarılma ve yaşama, Şeriatı ameli tatbik etme, ibadeti yalnız Allah’a has kılma, İslam hududunu korumaktır. Namazı kılma- orucu tutma- hakkı söyleme- batıldan uzaklaşma- şirkten kaçınma…
وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِأُولَـئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
1.Delil : “İman edip salih amel işleyenlere gelince, onlar cennetliklerdir. Orada ebedi kalıcıdırlar.”(Bakara-82)
Açıklama : Allah ayetinde salih ameli zikretmektedir. Salih amel, bilinenlerle amel etmenin kendisidir.
5.Soru-Üçüncü temel vacip nedir ?
Allah Resulünün getirdiğine davet etmek demek: ” Allah elçisinin şeriatına, davetine, sahih sünnet yoluna, hikmetli üslubuna, güzel ahlakına, tevhidi çizgisine, adil tutumuna davet etmektir.”
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِوَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَهُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
1.Delil :“Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et. Onlarla en güzel yolla, mücadeleni yap.” (en-Nahl-125)
Açıklama : Allah, İslam’a davet etmeyi emretmektedir. Müslüman Rabbinin yoluna davet ederken sahih bir akide, sahih bir sünnetten amel, en güzel bir ahlak ve tatlı dille davet etmelidir. Allah yolunda davet menhecimizdir. Her müslüman Allah yolunun davetçisidir. Davetçi muhatabının nabzını çok iyi bilmeli, söylenmesi gerekeni çok güzel seçmeli, kalpleri fetheden bir uslubla hareket etmelidir.
قُلْ هَـذِهِسَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَاْ وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَاللّهِ وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
2.Delil : “ De ki: İşte bu benim yolumdur. Ben Allah’a bir basiret üzere davet ediyorum.Ben de, bana uyanlar da. Allah’ı tenzih ederim. Ben müşriklerden değilim.” (Yusuf-108)
Açıklama :Allah, Rasulullah’a de ki “ Ey Muhammed bu benim yolumdur. Bu emrettiğim, öğrettiğim tevhid yoludur. Ben ve benim yolumdakiler Allah’a basiretle, delille, hüccetle, davet ederim. Ayette davetin önemi açıktır. Müslüman, Allah yoluna davet ederken Kuran ve sünnetten delille konuşarak davet etmelidir. Günümüzde atalardan, babalardan, büyüklerden öğrenilen din anlayışı çok hakimdir. Müslümanlar, bu basit ve çarpık anlayışı ancak “Allah şöyle buyurmaktadır ve Rasulullah şöyle buyurmaktadır “menheciyle aşacaktır.

6.Soru-Dördüncü temel vacibi açıklar mısınız ?
Davet uğrunda eziyetlere katlanmak demek :Allah’a kulluğa ve sahih Sünnete davet ederken, düşmanların ve çekemeyenlerin eziyetlerine, ağır iftiralarına, asılsız söylevlerine, taktıkları isimlere, haksız yakıştırmalarına, batıl konuşmalarına, sabrederek katlanmaktır. Tevhid ve Sünnet yolunda maruz kalabilecek tüm acılara göğüs germek ve azimle Allah’a davet etmek. (الدعوة الى الله)
وَلَقَدْ كُذِّبَتْرُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ فَصَبَرُواْ عَلَى مَا كُذِّبُواْ وَأُوذُواْ حَتَّى أَتَاهُمْ نَصْرُنَا
1.Delil : “Andolsun senden önce peygamberler de yalanlanmışlardı. Fakat, yalanlanmalarına rağmen sabrettiler, onlara eziyet de edildi. Nihayet onlara yardımımız gelip, yetişti.” (el-En’am-34)
Açıklama : Ayette Allah, peygamberlerinin davet ederken eziyetlere düştüklerini, yalanlandıklarını, acılar çektiklerini beyan etmektedir. Allah yoluna davet ederken acının, hüznün mutlaka olacağını aklımızdan çıkarmamız lazımdır. Müslüman dinine olan tutkusu oranında acılara düşer. Bu yüzden en çok acı çekenler Peygamberler olmuştur. Unutmayalım her karanlığın ardından bir aydınlık geldiği gibi, her hüznün ardında da Allah’ın nusreti gelecektir.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Rasulullah efendimiz... bir şey isterken hiçbir aracı koymaksızın Allah’dan istemektedir....
Rasulullah’ın yolu, sözü, ameli en güzel yol, en güzel söz, en güzel ameldir....


Müslüman Rabbinin yoluna davet ederken sahih bir akide, sahih bir sünnetten amel, en güzel bir ahlak ve tatlı dille davet etmelidir...
Allah yolunda davet menhecimizdir... Her müslüman Allah yolunun davetçisidir...
Davetçi muhatabının nabzını çok iyi bilmeli, söylenmesi gerekeni çok güzel seçmeli,
kalpleri fetheden bir uslubla hareket etmelidir elhamdulillah....

ALLAH c.c razı olsun mükemmel bir konu emeğinize sağlık...
 
Üst Alt