SÜPERMAN'LERİN AKIBETLERİ
"ALLAH'tan başka bir takım tanrılar edindiler ki, hiçbir şey yaratmaya güçleri yetmez,
üstelik kendileri başkası tarafından yaratılırlar. Başkalarına gelen zararı savamazlar.
Kendileri için fayda celp edemezler, ne öldürmeye, ne diriltmeye güçleri yetmez." Furkan/3
Jerry Siegel ve Joe Shuster adlı iki Amerikalı 1930'lu yıllarda yeni doğan bilim kurgu merakının tesiriyle mavi tayt üzerine kırmızı mayomsu bir giysi ve pelerin giyen Superman'ın hikayesini uydurdular.
Siegel'in yazıp Shuster'in ise resimlediği Superman kitabı o dönemin Amerika'sında oldukça beğenilerek çok tutuldu. Kitap, Süperman'e (üstün insan) bir nevi yarı tanrılık (!) atfediyor, herşeyi gören, bilen, işiten, herşeye gücü yeten bir varlık gibi zihinlere gizli telkinde bulunuyordu.
Sâfi zihinlerdeki uluhiyet inancının kirlenmesine sebep olan kitap kahramanı, bununla da kalmayıp daha sonra çevrilen batılı filmlerdeki normal insan ama tanrı (!) evsaflı varlıklara da ilham kaynağı oldu. Ama gelin görün ki, Süperman'ın herşeye yeten güç ve kudreti (!) yazarına pek faydası dokunmadı ve Jery Siegel 81 yaşında perişan
ve sefil bir ihtiyar olarak hayata gözlerini yumdu.
İlahi hikmete bakın ki, 1940'larda bir televizyon dizisinde Superman'i oynayan aktör Kirk Aly'nin akıbeti de pek iyi olmadı; o da Alzheimer hastalığına yakalandı.
Süperman filmineöyle veya böyle bulaşan herkesin başına birşeyler geliyordu; Süperman'ın sevgilisi rolünü oynayan Margot Kidder de geçirdiği araba kazası neticesi tekerlekli sandalyeye mahküm oldu.
Süperman serisinin son meşhur aktörü Christopher Reeves'in akıbeti ise diğerlerinden pek farklı değildi; o da, şimdi yalnız ve tekerlekli sandalyeye bağlı bir kötürüm. Aynı zamanda ödeme zorluğu çektiği hastane faturaları ile başa çıkmaya çalışıyor.
Evet, hadiselerin ibret dili, insanın yaratılmış bir varlık olduğunu, acziyetini unutarak Kudret-i Sonsuz'un kudretine ortak olmaya kalkmanın ne denli tehlikeli olduğunu apaçık ortaya koyuyor.
"ALLAH'tan başka bir takım tanrılar edindiler ki, hiçbir şey yaratmaya güçleri yetmez,
üstelik kendileri başkası tarafından yaratılırlar. Başkalarına gelen zararı savamazlar.
Kendileri için fayda celp edemezler, ne öldürmeye, ne diriltmeye güçleri yetmez." Furkan/3
Jerry Siegel ve Joe Shuster adlı iki Amerikalı 1930'lu yıllarda yeni doğan bilim kurgu merakının tesiriyle mavi tayt üzerine kırmızı mayomsu bir giysi ve pelerin giyen Superman'ın hikayesini uydurdular.
Siegel'in yazıp Shuster'in ise resimlediği Superman kitabı o dönemin Amerika'sında oldukça beğenilerek çok tutuldu. Kitap, Süperman'e (üstün insan) bir nevi yarı tanrılık (!) atfediyor, herşeyi gören, bilen, işiten, herşeye gücü yeten bir varlık gibi zihinlere gizli telkinde bulunuyordu.
Sâfi zihinlerdeki uluhiyet inancının kirlenmesine sebep olan kitap kahramanı, bununla da kalmayıp daha sonra çevrilen batılı filmlerdeki normal insan ama tanrı (!) evsaflı varlıklara da ilham kaynağı oldu. Ama gelin görün ki, Süperman'ın herşeye yeten güç ve kudreti (!) yazarına pek faydası dokunmadı ve Jery Siegel 81 yaşında perişan
ve sefil bir ihtiyar olarak hayata gözlerini yumdu.
İlahi hikmete bakın ki, 1940'larda bir televizyon dizisinde Superman'i oynayan aktör Kirk Aly'nin akıbeti de pek iyi olmadı; o da Alzheimer hastalığına yakalandı.
Süperman filmineöyle veya böyle bulaşan herkesin başına birşeyler geliyordu; Süperman'ın sevgilisi rolünü oynayan Margot Kidder de geçirdiği araba kazası neticesi tekerlekli sandalyeye mahküm oldu.
Süperman serisinin son meşhur aktörü Christopher Reeves'in akıbeti ise diğerlerinden pek farklı değildi; o da, şimdi yalnız ve tekerlekli sandalyeye bağlı bir kötürüm. Aynı zamanda ödeme zorluğu çektiği hastane faturaları ile başa çıkmaya çalışıyor.
Evet, hadiselerin ibret dili, insanın yaratılmış bir varlık olduğunu, acziyetini unutarak Kudret-i Sonsuz'un kudretine ortak olmaya kalkmanın ne denli tehlikeli olduğunu apaçık ortaya koyuyor.