Deniz Feneri
Yeni Üyemiz
Tefekkür
Yâ Rab! Tefekküre daldığım zaman,
Hemen şavkarmaya başlıyor imân.
Bunca âlemleri düşündüğüm an,
Heyecan basıyor, sayamıyorum
Hangine yönelsem İhtişâmın var.
Kudret, Azametini, yansıtıyorlar.
Her bir eserin ki, ayrı mânidar,
İbretle seyrine doyamıyorum.
Arada kendime bakarım bir de,
Bütün âzalarım yerli yerinde.
İşlevleri desen, mûcizelerde,
Şükür’den başka söz diyemiyorum.
Gözümün yerinde, kulak olmazdı,
Ağzım da, çenemde huzur bulmazdı.
Hiç biri bakmaya, güzel gelmezdi.
Başka başka yere koyamıyorum.
Çalışma tarzları hayretlerimde,
Bir birine destek gayretlerinde.
Bir fabrika desem belki yerinde,
Bu seyri, bir hazda duyamıyorum.
Ya başımızdaki, organlar için,
Kitaplara sığmaz. Boşalsa içim.
Bunca nîmetleri, acaba niçin?
Diyor ve nefsime uyamıyorum.
Semâyı temâşaa ederim bâzan,
Gözlerim boşlukta kaybolur, uzar.
Ap açık, sonsuzluk örneği yazar,
Dünyam daralıyor, sığamıyorum.
Milyarlarca yıldız, dünyâya kıyas,
Âlemler içinde, dünyamız mîras.
Eflâk’ı- Âlemde bir zerre, nüans,
Bir ferdi olmama, seviniyorum.
Rengimiz bellidir, boyası kavi,
Kalbimse imânlı, inancı hâvi.
Ne güzel câmiler, ibâdet evi,
Mevlâm’ın rengiyle boyanıyorum.
İnancım; hak dini, îmânım tamam,
O benim kabuğum, onsuz yapamam.
Tut ki ben ağacım, sonsuza zaman,
Libâsım; ebettir soyamıyorum.
Denizler; yer yüzü su ile dolu,
Bunun bir hikmeti, sırrı olmalı.
Bu da dünyâmızla imtihân hâli,
Günah kefesine ağamıyorum.
Ve bunca mahlûkat, ne için vardır?
Hep insana hâdim, şükre medardır.
Asıl sebebini bilmesi zordur,
Olur olmaz yana eğemiyorum.
Hakkı mülâhaza, çok güzel iştir,
Bir saat düşünmek, çok sa’ye denktir.
Nîmetleri bilmek, hem ibâdettir,
Tefekkürü; baştan savamıyorum.
Şevket Okyay