Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Buğday başağı, parlak sarı rengi, uzun ince bir sap üzerinde sıralanmış tohumları ve sert diken gibi görünüm veren püskül biçimindeki kılçıkları ile oldukça estetik bir görünüme sahiptir. Ancak başağın estetik bir görünüm kazanmasında önemli bir payı olan bu kılçıklar, tohumların dağılması ve yayılmasını sağlarlar. Bilim adamları buğday tohumunun hareket etme işlevini anlayabilmek için tohum dokusunun içinde kas sistemine benzeyen veya hareket etmeyi sağlayan herhangi farklı bir sistemin varlığını araştırmışlardır.
Ancak elektron mikroskobu altında yapılan gözlemlerde bütün dokuların aynı olduğunu ve tohumun hareket etme özelliğinin, düşündükleri gibi kas dokusuna benzeyen bir sistemden kaynaklanmadığını anlamışlardır. Fakat kesitte önemli bir detay dikkatlerini çekmiştir. Bu detay, kılçık gövdelerinin sertliğini etkileyen muazzam bir özdirencin varlığıdır. Bir toplu iğne kalınlığındaki buğday kılçıklarının sağlamlık konusunda, sert keresteli bir ağaç olan ladin ağacı ile yarışabilecek kadar dayanıklı olması ise elbette büyük bir mucizedir.
Buğday Kılçıklarının Dayanaklı Olması Neden Önemlidir?
Havadaki nem oranı değiştikçe bu değişikliğin oluşturduğu farklılık, tıpkı termostattaki bobin tellerinin sıcaklığa tepki olarak kıvrılıp gevşemesi gibi buğday kılçıklarının da kıvrılıp düzleşmesini sağlar. Normal koşullarda bu kıvrılıp bükülme sırasında incecik kılçıkların kırılması beklenirken ağaç kadar sağlam olmaları kırılmalarını ve taneden kopup ayrılmalarını engeller. Kılçıkların bu şekilde kıvrılması ise tohuma bir kuvvet verir ve onu toprağın içine doğru iter.
Buğday Kılçıklarının Üzerindeki Taşlaşmış Tüycükler
Buğday başağından toprağa düşen tohumlar, tıpkı bir kazı makinesi gibi hareket ederek toprakta ilerler. Tohumun bu biçimde ilerlemesinde etkili olan bir diğer mekanizma kılçıklar üzerinde yer alan taşlaşmış tüylerin varlığıdır. Kılçıklar üzerindeki bu küçük tüycükler, havadaki günlük nem oranının değişmesinden etkilenen kılçıkların eğilip bükülmesi sırasında toprak parçalarına mandallanırlar ve yer kazıcı gibi açılıp kapanarak tıpkı bir çarkın dişlileri gibi hareket ederler.
Burada ilginç olan nokta tohumların bu ilerlemeyi toprak yüzeyinde yapmamaları ve toprağın altına indikten sonra taşlaşmış tüycüklerin tohumun tekrar yukarı çıkmasına engel olmalarıdır. Ancak aklı ve şuuru olmayan, insan gözünün güçlükle seçebileceği küçüklükteki tüycükler, toprak yüzeyi üzerinde ilerlemenin tehlikeli olduğunu, burada tohumları yiyebilecek canlıların bulunduğunu, yüzeyde tohumun ateşten ya da kuraklıktan etkilenebileceğini, bu nedenle en güvenli yerin toprağın altı olduğunu nereden bilebilirler? Elbette bu soruya verilecek tek cevap Yüce Allah’ın ilhamıdır.
Ancak elektron mikroskobu altında yapılan gözlemlerde bütün dokuların aynı olduğunu ve tohumun hareket etme özelliğinin, düşündükleri gibi kas dokusuna benzeyen bir sistemden kaynaklanmadığını anlamışlardır. Fakat kesitte önemli bir detay dikkatlerini çekmiştir. Bu detay, kılçık gövdelerinin sertliğini etkileyen muazzam bir özdirencin varlığıdır. Bir toplu iğne kalınlığındaki buğday kılçıklarının sağlamlık konusunda, sert keresteli bir ağaç olan ladin ağacı ile yarışabilecek kadar dayanıklı olması ise elbette büyük bir mucizedir.
Buğday Kılçıklarının Dayanaklı Olması Neden Önemlidir?
Havadaki nem oranı değiştikçe bu değişikliğin oluşturduğu farklılık, tıpkı termostattaki bobin tellerinin sıcaklığa tepki olarak kıvrılıp gevşemesi gibi buğday kılçıklarının da kıvrılıp düzleşmesini sağlar. Normal koşullarda bu kıvrılıp bükülme sırasında incecik kılçıkların kırılması beklenirken ağaç kadar sağlam olmaları kırılmalarını ve taneden kopup ayrılmalarını engeller. Kılçıkların bu şekilde kıvrılması ise tohuma bir kuvvet verir ve onu toprağın içine doğru iter.
Buğday Kılçıklarının Üzerindeki Taşlaşmış Tüycükler
Buğday başağından toprağa düşen tohumlar, tıpkı bir kazı makinesi gibi hareket ederek toprakta ilerler. Tohumun bu biçimde ilerlemesinde etkili olan bir diğer mekanizma kılçıklar üzerinde yer alan taşlaşmış tüylerin varlığıdır. Kılçıklar üzerindeki bu küçük tüycükler, havadaki günlük nem oranının değişmesinden etkilenen kılçıkların eğilip bükülmesi sırasında toprak parçalarına mandallanırlar ve yer kazıcı gibi açılıp kapanarak tıpkı bir çarkın dişlileri gibi hareket ederler.
Burada ilginç olan nokta tohumların bu ilerlemeyi toprak yüzeyinde yapmamaları ve toprağın altına indikten sonra taşlaşmış tüycüklerin tohumun tekrar yukarı çıkmasına engel olmalarıdır. Ancak aklı ve şuuru olmayan, insan gözünün güçlükle seçebileceği küçüklükteki tüycükler, toprak yüzeyi üzerinde ilerlemenin tehlikeli olduğunu, burada tohumları yiyebilecek canlıların bulunduğunu, yüzeyde tohumun ateşten ya da kuraklıktan etkilenebileceğini, bu nedenle en güvenli yerin toprağın altı olduğunu nereden bilebilirler? Elbette bu soruya verilecek tek cevap Yüce Allah’ın ilhamıdır.
Moderatör tarafında düzenlendi: