Yunus Emrenin hayatı bir çok hikmetle dolu. Hatta bir hikaye anlatılır.
- Yunus Emre , Taptuk Emreyi bulduktan ve bir süre hizmet ettikten sonra bir gün Taptuk emrenin karşısına geçer. Taptuk Emrenin ;
- Himmet mi ? Ekmek mi ? sorusuna,
- Ekmek ! deyip heybesini doldurup yollara düşer. Yolda birkaç dervişle karşılaşır. Ama Yunus Emre Kendini tanıtmaz. Ben garip bir yolcuyum , der... Biraz oturup dinlendikten sonra acıkırlar.
Diğer dervişlerden biri ellerini kaldırıp dua eder . Ve çok güzel bir tepsi önlerine gelir. Yiyip karınlarını doyurup şükrederler.
Sonra birlikte yollara düşüp giderlerken yemek vakti yine acıkırlar. Bu sefer diğer derviş ellerini kaldırıp dua eder ve yine çok güzel bir tepsi yemek önlerine gelir. Yemeklerini yiyip şükrederler. Ve tekrar yola koyulurlar. Akşam gün kararmaya yakın yine acıkırlar . Diğer dervişler der ki ;
- En Yunus , Bir dua da senden bekleriz..
Yunus Emre heyecanlar Ellerini kaldırır , ne diyeceğini bilemez. Diğer dervişler hangi duayı ettiler , kimi aracı kıldılar. ve duasında der ki;
- Allahım ! Bu dervişler her kimin hatrına dua ettilerse , bende onun hatrına senden istiyorum. Yüzümü kara çıkarma. Amin.
ve ortaya öyle bir sofra gelir ki, daha önce görülmemiş , tadılmamış mükemmel yemekler.
Yine yeneklerini yiiyp şükretmişler. Yemekten sonra dervişlerden biri Yunus Emreye sormuş:
- Ey Yunus ! Senin duan bizden çok daha etkili oldu. Söyler misin hangi duayı ettin? Hangi dua ile bizden çok daha güzel cevap aldın ve bu duan kabul edildi?
Yunus Emre der ki ;
- Ey Dervişler önce siz söyleyin ,
Dervişler dr ki ;
- Taptuk Emre denen büyük zatın yanında Yunus Emre dedikleri bir derviş varmış. Biz onun hatrına istedik.
...........
...........
Yunus Emre bunu duyunca yaptığı yanlış anlayıp hemen geri döner Taptuk Emrenin kapısına.