lal
Aktif Üyemiz
GÜNEŞ, TOPRAK, SU VE HAVA dörtlüsünden şirket kurup, tabiatı çatısız fabrika durumuna getirip, bostanları kazan gibi kaynatıp çeşitli rızıklar yetiştiren Allah, insanlara verdiği bunca rızık için yoksul kulları için mallarından ve paralarından kırkta bir istiyor.
Malı ve parayı veren Allah, güya o mallar ve paralar bi-zimmiş gibi, verdiğinden bizim zekat vermemizi istiyor.
Akıl, sıhhat ve kabiliyet veren Allah, verdiği imkanlarla elde ettiğimiz kazançlardan zekat verip, fakirleri kalkmdırıp, zenginle fakir arasındaki çekişmeyi önlemek istiyor.
Eğer zekat verilmezse fakirler yoksulluğun ızdırabı içinde ezilecek, zenginlerle aralarındaki mücadele devam edecektir.
Her zengin kendi fakir akrabasına zekatını verse, memlekette fakir kalmaz.
Her zengin zekatım tam verse bir kısım fakirler gelecek sene zekat verme durumuna gelir.
Zekat vermeyenlerin kazançları kendilerine yar olmamıştır. Kimisi malını yemeden gitmiş, kimisi iflas etmiş, kimisi de zenginliği sebebiyle bilmeyerek çoluk çocuğunu sefahet ve eğlence ateşine atmıştır.
Pek çok zenginin ocağı sönmüş, mallarına bakacak doğru dürüst bir nesli kalmamıştır.
Zekatı emreden Allah para kazanmayı da emretmiştir. Para kazanmamızı emreden Allah zekatı emretmesiyle, servetin Müslümanlar arasında sadece bir meta olarak dolaşmasını ve yastık altı yapılmasını önlemiş, bunlardan fakirlerin de yararlanmasını sağlamıştır.
Çalışan para işsizliği önler, öyleyse çalışmayan birikmiş parada işçinin hakkı vardır. Zekat işsiz kalanın, muhtaç duruma düşenin, fakirin ve yoksulun hakkıdır.
Yaşamak her insanın hakkıdır. Eğer zekat müessesesi çalışsa fakirlik sebebiyle kimsenin hayatı tehlikeye düşmez. Zekatın içtimaî ve iktisadî hayatımızı kurtaran bir çare olduğu anlaşılır.
Zekat verecek hale geldiğimiz için sevine sevine zekatımızı veririz, nisap miktarlarının da asgari smırı gösterdiğini anlar, verebildiğimiz kadar verip, kendi elimizle kabrimizi aydınlatmış oluruz.
Gani, Rezzak, Kerim olan Allah'ın sıfatlarına inanan Müslüman cömert olmadıkça dindarlık tehlikeye düşer.
Çilesini çekmediğimiz birşey bizim değildir. İslâm'ın çilesine gönüllü olup, zekat vermeliyiz.
Herşeyin zekatı kendi cinsindendir. Âlim, İslâm'ı anlatır, sıhhatli ibadetini artırır, mevki ve makam sahibi olanlar Müslümanlara yardımcı olur...
Mü'minler kardeştir. Zekat bu emrin fiiliyata geçmesidir.
Yazar: Hasan Dursun
Malı ve parayı veren Allah, güya o mallar ve paralar bi-zimmiş gibi, verdiğinden bizim zekat vermemizi istiyor.
Akıl, sıhhat ve kabiliyet veren Allah, verdiği imkanlarla elde ettiğimiz kazançlardan zekat verip, fakirleri kalkmdırıp, zenginle fakir arasındaki çekişmeyi önlemek istiyor.
Eğer zekat verilmezse fakirler yoksulluğun ızdırabı içinde ezilecek, zenginlerle aralarındaki mücadele devam edecektir.
Her zengin kendi fakir akrabasına zekatını verse, memlekette fakir kalmaz.
Her zengin zekatım tam verse bir kısım fakirler gelecek sene zekat verme durumuna gelir.
Zekat vermeyenlerin kazançları kendilerine yar olmamıştır. Kimisi malını yemeden gitmiş, kimisi iflas etmiş, kimisi de zenginliği sebebiyle bilmeyerek çoluk çocuğunu sefahet ve eğlence ateşine atmıştır.
Pek çok zenginin ocağı sönmüş, mallarına bakacak doğru dürüst bir nesli kalmamıştır.
Zekatı emreden Allah para kazanmayı da emretmiştir. Para kazanmamızı emreden Allah zekatı emretmesiyle, servetin Müslümanlar arasında sadece bir meta olarak dolaşmasını ve yastık altı yapılmasını önlemiş, bunlardan fakirlerin de yararlanmasını sağlamıştır.
Çalışan para işsizliği önler, öyleyse çalışmayan birikmiş parada işçinin hakkı vardır. Zekat işsiz kalanın, muhtaç duruma düşenin, fakirin ve yoksulun hakkıdır.
Yaşamak her insanın hakkıdır. Eğer zekat müessesesi çalışsa fakirlik sebebiyle kimsenin hayatı tehlikeye düşmez. Zekatın içtimaî ve iktisadî hayatımızı kurtaran bir çare olduğu anlaşılır.
Zekat verecek hale geldiğimiz için sevine sevine zekatımızı veririz, nisap miktarlarının da asgari smırı gösterdiğini anlar, verebildiğimiz kadar verip, kendi elimizle kabrimizi aydınlatmış oluruz.
Gani, Rezzak, Kerim olan Allah'ın sıfatlarına inanan Müslüman cömert olmadıkça dindarlık tehlikeye düşer.
Çilesini çekmediğimiz birşey bizim değildir. İslâm'ın çilesine gönüllü olup, zekat vermeliyiz.
Herşeyin zekatı kendi cinsindendir. Âlim, İslâm'ı anlatır, sıhhatli ibadetini artırır, mevki ve makam sahibi olanlar Müslümanlara yardımcı olur...
Mü'minler kardeştir. Zekat bu emrin fiiliyata geçmesidir.
Yazar: Hasan Dursun