Arama sonuçlarınız

  1. Hasret ruzgari

    13-ilmin ve âlimlerin kiymeti

    Bu iş, Allahü teâlânın rızâsı ile olduğu için, ben de râzı oldum. Başka bir çâre bilmiyorum. Allahü teâlânın kazâsı ve emri böyle oldu) diyordu. Hassân bin Atıyyenin “radıyallahü anh” rivâyet etdiği hadîs-i şerîfde, (Âlimin ölümüne üzülmiyen, münâfıkdır. İnsanlar için, bir âlimin ölümünden...
  2. Hasret ruzgari

    13-ilmin ve âlimlerin kiymeti

    Yüce Peygamber Mûsâ aleyhisselâm, ilmin en yüksek derecesinde olduğu ve Allahü teâlâ ile konuşmak şerefine kavuşduğu ve Allahü teâlânın muhabbet şerbetinden içdiği hâlde, ilm edinmek için, Hızır aleyhisselâmın talebesi olan Yûşa’ aleyhisselâma geldiği, (Kehf) sûresinde bildirilmekdedir. Mûsâ...
  3. Hasret ruzgari

    13-ilmin ve âlimlerin kiymeti

    (Mişkât) kitâbında diyor ki, (Her müslimân erkeğin ve kadının, islâm bilgilerini öğrenmeleri farzdır) hadîs-i şerîfi, Allahü teâlânın rızâsına uygun ilmleri öğrenmeği emr etmekdedir. Uygun olmıyan kimselere ilm öğretmek, domuzlara altın ve inci tasma takmak gibidir. [Türkiye gazetesi 12...
  4. Hasret ruzgari

    13-ilmin ve âlimlerin kiymeti

    Fârisî (RİYÂD-UN-NÂSIHÎN) 356.cı sahîfesinden başlıyarak diyor ki[1]: (Mirsâd-ül-ibâd minel-mebde-i ilel-me’âd)[2] de yazılı hadîs-i şerîfde, (Âlimler arasında kıymet bulmak için ve câhiller ile mücâdele için ve heryerde meşhûr olmak için din bilgisi öğrenen ilm adamı, Cennetin kokusunu bile...
  5. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Yâ, müslimân olmakdan vazgeçiyorlar, yâhud yanlış, bozuk bir yola girerek, müslimân olduklarını sanıyorlar. İslâmın iç ve dış düşmanlarının yıkıcı, aldatıcı propagandalarına karşı Ehl-i sünnet âlimlerinin, hakîkî müslimânlığı ya’nî Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü...
  6. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Bu insanlara islâmiyyetin ulaşdırılmasına, tanıtılmasına mâni’ olan, islâm düşmanı, kâfir diktatörlerle, emperyalistlerle ve müslimân ismini taşıyan bid’at sâhibi bölücülerle harb ederek, bunların sömürücü, ezici güçlerini yok etdiler. Bu işkence güçlerinin altında inleyen insanları...
  7. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Allahü teâlâya isyâna sebeb olacak emrlere karşı gelinmez. Ülül-emrin de, kâfirlerin de, böyle emrlerine karşı isyân edilmez. Hükûmete, kanûnlara karşı gelmek, nerde olursa olsun, fitne çıkmasına sebeb olur. Fitneye sebeb olmak harâmdır. Fıkh kitâblarında, ikrâh kısmında ve Muhammed Ma’sûm...
  8. Hasret ruzgari

    12-kibr

    İnsanların yaratıcısı, yetişdiricisi, her an tehlükelerden koruyucusu olan ve kıyâmetde hesâba çekecek, sonsuz azâb yapacak olan, sonsuz kuvvet, kudret sâhibi, benzeri, ortağı olmayan tek hâkim ve kâdir olan Allahü teâlâ, (Tekebbür edenleri sevmem, tevâdu’ edenleri severim) buyuruyor. Âciz...
  9. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Konuşmaları akşam nemâzına kadar devâm etdi. Genç olan âlim, yaşlı olan câhilin üst tarafına oturur. Talebe, hocasından evvel söze başlamaz. Hocası yok iken, onun yerine oturmaz. Sokakda önünde yürümez. Bir kimse, kendisi için ayağa kalkılmasını sever, fekat bu sevgiden kurtulmak isterse...
  10. Hasret ruzgari

    12-kibr

    (Hıkd) da, tekebbüre sebeb olmamalıdır. Hıkd, lügatda kin tutmak, kin beslemek demekdir. Kalbinden düşmanlık beslemekdir. Kendisi ile aynı derecede olan veyâ dahâ üstün olan kimseye kızar. Birşey yapmak elinden gelmediği için, ona tekebbür eder. Tevâdu’ gösterilmesi lâzım olan kimseye...
  11. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Bunun için, kimse ibâdetine güvenmemelidir. Çok ibâdet yapdığı için tekebbür etmemelidir. İbâdetin kabûl olması için, niyyetin hâlis olması, ya’nî yalnız Allahü teâlânın rızâsı için yapılması lâzımdır. Bu ihlâsı elde etmek kolay değildir. Nefsi temizlemek takvâ ile olur. Takvâ, harâmlardan...
  12. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Dünyâda ve âhıretde se’âdete kavuşmak için, tek çârenin, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” kitâblarında gösterilen yol olduğunu bildiriyoruz. Bu se’âdeti, kurtuluş yolunu insanlığa tanıtmağa uğraşıyoruz. Buna karşılık, hiçbir dünyâ menfe’ati düşünmiyoruz. Kimseden birşey...
  13. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Bilmiyorum demek, sana yakışır mı? dediklerinde, meleklerin üstünleri bilmiyoruz dediler. Benim söylememden ne çıkar, buyurdu. İmâm-ı Ebû Yûsüf “rahime-hullahü teâlâ”, bir sü’âle bilmiyorum deyince, hem Beyt-ül-mâldan ma’âş alıyorsun, hem de cevâb vermiyorsun, dediler. (Beyt-ül-mâldan...
  14. Hasret ruzgari

    12-kibr

    (Âhir zemânda ibâdet edenlerin çoğu din câhili olacakdır. Din adamlarının çoğu da fâsık olacakdır) hadîs-i şerîfinde bildirilen fâsık din adamları, dünyâlık ele geçirmek için, hükûmet adamları arasına karışacaklardır. Süfyân-ı Sevrî “rahime-hullahü teâlâ” diyor ki, Cehennemde ateşden bir vâdî...
  15. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Ümmetinin hatîblerinden, vâizlerinden, kendilerinin yapmadıklarını yapınız diyenlerdir dedi) ve (Cehennem zebânîleri, günâh işliyen hâfızlara, puta tapanlardan dahâ önce azâb yapacaklardır. Çünki bilerek yapılan günâh, bilmiyerek yapılandan dahâ kötüdür) hadîs-i şerîfleri meşhûrdur. Eshâb-ı...
  16. Hasret ruzgari

    12-kibr

    İlm kibre sebeb olduğu gibi, kibrin ilâcı da ilmdir. Kibre sebeb olan ilmin ilâcı çok zordur. Çünki ilm, çok kıymetli bir şeydir. Bunun için, ilm sâhibi kendini üstün ve şerefli sanır. Böyle kimsenin ilmine cehl demek dahâ doğru olur. Hakîkî ilm, insana aczini, kusûrunu ve Rabbinin...
  17. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Sünnete uymak ve nefsini kırmak için götürmesi iyidir ve sevâbdır. Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ kıyâmet günü, üç kimse ile konuşmıyacak, hepsine çok acı azâb yapacakdır: Zinâ eden ihtiyâr, yalan söyliyen hükûmet reîsi ve kibrli olan fakîr) buyuruldu. Ömer “radıyallahü anh”, Şâma gelince...
  18. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Kâinâtın, varlıkların en üstünü olan Muhammed aleyhisselâmın yeri toprakdır. Hadîs-i şerîflerde, (Allahü teâlâ buyuruyor ki, kibriyâ, üstünlük ve azamet bana mahsûsdur. Bu ikisinde bana ortak olanı Cehenneme atarım, hiç acımam) ve (Kalbinde zerre kadar kibr olan Cennete girmeyecekdir)...
  19. Hasret ruzgari

    12-kibr

    Nemrûd böyle idi. Tanrı olduğunu i’lân etdi. Allahü teâlânın nasîhat vermek için gönderdiği Peygamberi “aleyhissalâtü vesselâm” ateşe atdı. Fir’avn da böyle ahmaklardan biri idi. Mısırda ülûhiyyetini i’lân etdi. Ben sizin güçlü tanrınızım dedi. Allahü teâlâ, nasîhat vermek için, Mûsâ...
Üst Alt