Allah'a karşı şeytan...

MURATS44

Özel Üye
Din konusunda yeterince araştırma yapmamış, derin düşünmeyen meraklı kişiler, duydukları bir takım mecazi anlatımları gerçek sanarak soruyorlar…
Tanrı neden ilahi metinlerde ‘şeytanı’ âdeta rakibiymiş gibi karşısına alıp onunla sanki boy ölçüşürcesine konuşuyor?..”
Sözkonusu ayetlerde, zahiri yanıyla, “şeytaniyet”e bürünmüş cin ve insan topluluklarının tanıtımı yanısıra, Kur’an’ın işaret ettiği gerçekler konusunda bize açılan bir mânâ da şudur:
Yukarda oturan bir “tanrı” olmadığını ve Evrenin özde bir “bütün” olduğunu anlayan ve kendi gerçeğini farketmeye yönelen kişilerin yolu belirli bir yerden sonra ikiye ayrılır:
Ya, ALLAH’ı bilememenin cezası olarak, elde ettiği bilgilerden, “tanrı içimizdedir” sanısına kapılır ve egosunun, bu gerçekleri farketmiş olmasından doğan büyüklenmesine uyup, daha üstün, daha yüce, daha önemli vasıflarla bezenmiş o “tanrı”, yani egosunun arzu ettiği o “en büyük”, olacağı zannına kanar;
Ya da, “ALLAH” ismiyle Rasûlullah (aleyhisselâm)’ın işaret ettiği Hakikatin ne olduğu kendisine açılır ve O Hakikate imanı sayesinde “yanlış yönlendirmelerinden korunmak” üzere, Allah indinde nefsinin “hiçliğini” kabul eder, bunun gereğini yaşamaya yönelir…
ALLAH’a iman” ile “Tanrı içimizdedir” inancı tamamen birbirine zıt yönlere götüren anlayışlardır.
ALLAH’a iman”, kulunhiçliğini” farkettirir ve yaşatır!
İçimizdeki tanrı” inancı ise, “Ego”nun daha da büyüklenip, geliştikçe “daha üstün” birşey olacağı zannıyla kandırır!..
Biri, “ben yokum ve hiçim”; “Allah’tan ayrı birşey yoktur”, hakikatinin farkındalığı…
Diğeri, egonun “ben varım ve olduğumdan daha üstün birşeyim, ben tanrıyım” zannı...
“ALLAH” ismiyle işaret edilen, ALLAH RASÛLÜ’nün bildirdiği ve “iman” edilmesi gereken Hakikattir! Bunun dışındaki inançlardaki “Tanrı” ise, devamlı övülmek, yüceltilmek, üstün görülmek isteyen “ego”nun icat ettiği ve kendinin büyüğü gibi varsaydığı “zannı”dır!
Hakikatini bilmeye yönelen her kişi mutlaka bu yol ayrımına gelir; ancak bundan sonra ya imanın gereğini yaşar ve “Hak”ka tâbi olur, ya da vehim ve hayallezan”na tâbi olur…
Bunun için, RASÛLÜ diliyle açıklanan “ALLAH”a iman edip, gereğine yönelebilmek, dünyada ulaşılabilecek en büyük nimettir.
Şuurunda, zerre kadar “ALLAH RASÛLÜ’nün bildirdiği iman anlayışı” olmaması sebebiyle, bu ikisi arasındaki farkı görememek ve bir “tanrı” zannına kanmak ise, dünyadaki en büyük kayıp ve en büyük zulümdür, Kur’an-ı Kerim’e göre…
Kur’an’da, sanıldığı gibi bir “tanrı”, bir “şeytanı” karşısına alıp sorgulamıyor!
Sözkonusu ayetlerde, bahsettiğimiz yönüyle, RASÛLULLAH (aleyhisselâm)’ın bildirdiği ALLAH” ismiyle işaret edilen Hakikate imanın sonuçları ile; ALLAH’ı bilememekten dolayı kendi varedenini bir “Tanrı” olarak gören –ALLAH’a şirk koşan– “Ego”nun hali ve ona aldanılmasının (şeytaniyetin) sonuçları, her iki perspektiften, mecazi anlatımla karşılıklı olarak dile getiriliyor…
RASÛLULLAH (aleyhisselâm)’ın bildirdiği “İMAN” ANLAYIŞI ile, “ego”nun “tanrı” hevasının getirdiği “ŞEYTANİYET”tir karşılaştırılan!.
İtaatsizliğine rağmen, tövbe edip “ben kendime zulmettim” diyen Adem (insan), ALLAH’ı bilmenin dile gelişidir…
Onca ilmine rağmen, “beni azdıran sen idin,” diyen İblis (şeytaniyet), ALLAH’ı hakkıyla bilememenin, “tanrılaştırmanın” dile gelişidir…
 

yakup

Aktif Üyemiz
Kuranı Kerimi dikkatlice gözden geçirisek aslında şeytanında Allahın uluhiyetini
şartsız olarak kabul ettiğini görebiliyoruz.
Çünkü şeytan Kıyamet gününde ben sizden uzağım diyecek ve sapan insanların
sorumlusu olarak yine kendi nefislerini göstercektir.
 

mahzungarip

Yönetici
Tanrı dendiği zaman yunanlıların aklına zeus,hinduların aklına inak,mecusilerin aklına ateş vehakeza bir çok örnek verebiliriz.O yüzden Tanrı kelimesi yerine biz müslümanlar Allah deriz başkada hiçbir kelime bu kadar anlamlı yada gerçek ilahın yerini tutamaz bunuda hatırllatmak isterken sayın adminime çok teşekkür ediyorum,gerçekten çok güzel bir konu Allah razı olsun.emeğine sağlık.
selam ve dua ile....a.r.o
 
Üst Alt