Eskiden Ne Güzeldi!

harekat

Özel Üye


[SES]https://archive.org/download/FonMuzikleriSiir_201309/Fon%20M%C3%BCzikleri-Siir.mp3[/SES]




Eskiden ne güzeldi..


Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü.
Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında, boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...

Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek bütün bir gecenin mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...

Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı...
Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.

Dışarıda kar...
İçeride huzur...
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda...
Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk...


©Rasulehasret.com
 

harekat

Özel Üye






Çember çevrilir,

Su musluktan içilir

Ağaçlara tırmanılırdı.

Bebekler bezden,Silahlar tahtadan

Resimler kömür karasından yapılırdı.

Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerininİsimleri konulur

Saatli maarif okunurdu.

Komşuda pişen,Bize de düşer

Bizde pişen komşuya düşerdi

Geceler ayaz,Sokaklar karanlıkYıldızlar parlak olurdu

Turşu, salça, mantı evde yapılır

Karpuz kuyuda soğutulurdu

Erik ağacının çiçeği

Pencere camımıza yaslanır

Güz yaprakları bahçemize düşerdi

Kardan adam yapılır,

Evlerde soba yakılır

Kış gecelerinde masal anlatılırdı

Merdiven çıkılır,Aidat ödenmez

Yönetici seçilmezdi

Evler badanalı,Sokaklar lambasız

Mahalleler bekçili olurdu

Ajans radyodan dinlenir

Çizgili roman okunur

Defterlere kenar süsü yapılırdı

Hayat;arkası yarın gibiydi

Kesintisizdi

Her gün yaşanacak bir şey vardı

Herkes kendi düşünü kurar

Kendi hayatını oynardı

Şimdi; Hayat tek perdelik bir oyun

Stand-up bir yalnızlık gibi

Simdi Herkes Yoğun,Yorgun

Ve Tek başına..



©Rasulehasret.com
 

MURATS44

Özel Üye
mazide kalan bazı eşyalar zamanla yok olmaya mahkum ama , hatıralarda her zaman o günlerdeki gibi kalacak. O günlere dönemesekte , istesek yaşanması da imkansız değil. yinede eski zamanları bir daha yaşamak isterdim.
 
Üst Alt