MustafaCİLASUN
Özel Üye
Sen gidince
Yaşanan bedenler olduk
Ruh ve kalbimizden uzaklaştık
Sevgi ve muhabbeti göreceli kullandık
Ne kadar menfaatimiz varsa o manada adandık
Nefsimiz için her fırsatı zorladık, bazen kaçamaklar yaptık
Kalbimizin nazar gâh olduğunu nitelik sahibi olmak için sıraladık
Lakin o kalbi ve ruhun sahibini, hakkıyla hiç anlayıp, yaşayamadık
İlim ve Kur’an
Ahlakilikten arîleştirildi
Dünya ve keyfiyete ziyadesiyle rağbet edildi
Ne kadar batıl ve bidat varsa düşünülmeden kabullenildi
Ne derlere göre hayat şekillendi, edep ve irfan riya için dildeydi
Varlık adına omurgasızlık tercih edildi, utanmak ve arlanmak terk etti
Yalnızca mübarek gün ve gecelerde seni anmak ve yaşamak gayreti öncelendi
Ey sevgili
Ne ateşin ve ne de aşkın
Gönülleri ihata eden sevda ve firkatin
Hasret umutlarıyla muştu sunan gözyaşlarının
Fecre anlam katan teatin, sadrı ahlak ve edebi tevazuunun
Kıssa ve menkıbelerde yâd edilen hatıratın, hiç ulaşılmaz olan anın
Vaktin her lahzasında anlam bulan vicdanın, her nefsi bekleyen mizanın
Haşyeti yürekleri teskin ve tezyin etmeli, nemelazımcılık hastalığı tedavi edilmeli
Kurban olacak
Varlığını adayacak her nefs
Kâinatın efendisin ahlakını kuşanmalı
Her hassasiyetinde onun rikkati nispetinde yaşanmalı
Dünya ve nimetleri iki rekâtlık sünnetten eftal olduğu unutulmamalı
Vahdet için gönüller dirlik içinde birleşmeli, asabiyetler derhal terk edilmeli
Eğer, şefaatine nail olmak için sevilecekse nasıl bir hesabın içinde olunduğu bilinmeli
Hiçbir menfaat ve vehimlere kapılmadan sevmeyi ve sadakati hakkıyla öğrenip, hasredilmeli
Mustafa CİLASUN