nefsimutmainne
Aktif Üyemiz
100. însanı büyüleyen güzel yüzünü gösterince mihnet ordusu, keder ordusu bozguna uğrar.
Fe'ilatün, Fe'ilatiin, Fe'ilatün, Fe'ilün
(c.I, 167)
• Aşkınla perişan ettiğin, hasta ettiğin zavallının hatırını senden başka kirn rar? Ey Hz. îsa gibi hastalara şifa veren, ölüleri dirilten sevgili; hasta hatırını sormak için gel!
• Gel de "Nasılsın?" diye bu hastanın başına elini koy! Onun suçunu aklına getirme, kinini unut!..
• Zaten o kaza ve kaderin cilvesine uğramış, bela güneşi onun başına kılıç vurmuş. Sen gel de onun başına ihsan gölgesi, rıza gölgesi düşür!
• 0 suçludur, kusurludur. Yüzlerce mihnete, yüzlerce eziyete layıktır ama, sana layık olan, sana yakışan şey, bağışlamaktır, keremde bulunmaktır, lütufta bulunmaktır.
• Aşk zevkini vererek, sevmeyi öğrenerek lütuflarda, ihsanlarda bulunduğun, yüzlerce manevî sütle, şekerle beslediğin şu gönüle, bunca lutuflardan, tatlılıklardan sonra, her nefesde her an cefa zehrini tattırma!
• Aşk hastalarına deva sensin, şifa sensin! Çünkü o insanı büyüleyen güzel yüzünü gösterince mihnet ordusu, keder ordusu bozguna uğrar, kaçar, gider.
• Bütün alem, bütün insanlar bir beden gibidir. Herkesin, herşeyin başı da, canı da sensin. Başsız olan kişi, başı gövdesinden ayrılan kimse, nasıl olur da diri kalır?
"Sadî hazretlerinin şu beyitleri de ibretle okunmağa değer:
Ademoğulları aynı vücudun uzuvları gibidir. Çünkü insanların hepsi aynı cevherden yaradışlardır. Hepsi de ilahî emaneti taşımaktadırlar. Zaman bir uzva bir dert verirse öbür uzuvlar rahatsız olurlar. Eğer sen başka insanların denlerinden üzülmezsen, sana insan demek yakışmaz.
Fe'ilatün, Fe'ilatiin, Fe'ilatün, Fe'ilün
(c.I, 167)
• Aşkınla perişan ettiğin, hasta ettiğin zavallının hatırını senden başka kirn rar? Ey Hz. îsa gibi hastalara şifa veren, ölüleri dirilten sevgili; hasta hatırını sormak için gel!
• Gel de "Nasılsın?" diye bu hastanın başına elini koy! Onun suçunu aklına getirme, kinini unut!..
• Zaten o kaza ve kaderin cilvesine uğramış, bela güneşi onun başına kılıç vurmuş. Sen gel de onun başına ihsan gölgesi, rıza gölgesi düşür!
• 0 suçludur, kusurludur. Yüzlerce mihnete, yüzlerce eziyete layıktır ama, sana layık olan, sana yakışan şey, bağışlamaktır, keremde bulunmaktır, lütufta bulunmaktır.
• Aşk zevkini vererek, sevmeyi öğrenerek lütuflarda, ihsanlarda bulunduğun, yüzlerce manevî sütle, şekerle beslediğin şu gönüle, bunca lutuflardan, tatlılıklardan sonra, her nefesde her an cefa zehrini tattırma!
• Aşk hastalarına deva sensin, şifa sensin! Çünkü o insanı büyüleyen güzel yüzünü gösterince mihnet ordusu, keder ordusu bozguna uğrar, kaçar, gider.
• Bütün alem, bütün insanlar bir beden gibidir. Herkesin, herşeyin başı da, canı da sensin. Başsız olan kişi, başı gövdesinden ayrılan kimse, nasıl olur da diri kalır?
"Sadî hazretlerinin şu beyitleri de ibretle okunmağa değer:
Ademoğulları aynı vücudun uzuvları gibidir. Çünkü insanların hepsi aynı cevherden yaradışlardır. Hepsi de ilahî emaneti taşımaktadırlar. Zaman bir uzva bir dert verirse öbür uzuvlar rahatsız olurlar. Eğer sen başka insanların denlerinden üzülmezsen, sana insan demek yakışmaz.