Ölüm ilahi ve değişmez bir kanundur...
Ölümden kaçış mümkün değildir ve öldükten sonra mut*laka dünyada yaptıklarımızdan hesaba çekileceğiz:
“ Her nefis(canlı) ölümü tadacaktır...
Biz sizi sınamak i*çin şerre de hayra da müptela kılıyoruz. Ve (sonunda) Bize dön*dürüleceksiniz .”
(el-Enbiya 35; el-Ankebut 57)
“ De ki: ‘Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak si*zi bulacaktır...
Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen (Al*lah)'a döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı ha*ber verecektir .” (el-Cuma 8)
“ Artık kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür. Ve kim (de) zerre kadar şer yapmışsa onu görür .” (el-Zilzal 7 8)
‘Korkunun ecele faydası olmadığı'na göre; ölümden korkmamayı tercih etmek ve hemen ölecekmiş gibi ölüme hazır olmak bizi rahatlatacaktır.
Peygamber Efendimiz “
'tan hayırlı uzun ömür is*te*yiniz ” buyurmaktadır...
Bu; asla ölümü istemeyiniz/ka*bul*lenmeyiniz anlamına gelmez. Uzun ömür;
'a karşı kul*luk görevimizdeki noksanlarımızı tamamlamak ve daha çok iyilikler ya*parak ahirete yönelik derecelerimizi artırmak i*çin bir fırsat olacaktır.
Bununla birlikte ölüme karşı sempati duymak için bir*çok sebepler mevcuttur:
- Yüceler yücesi en yüce sevgili olan yaratıcımıza kavuşmak O'nun cemalini seyretme lutfuna ermek; ölüm ger*çe*ğini yaşamakla mümkün olabilmektedir...
Dostun Dost'a ka*vuş*ması ölümle gerçekleşecektir...
İnsan sevdiğine kavuşmaktan kaçmak yerine ona kavuşmak için daimi bir iştiyak duymaz mı?
- Bütün peygamberlerin Hz.Muhammed-Mustafa(s.a.v.) ve ashabının; nice şehitlerin,
dostlarının alimlerin; dün*yada kaybettiğimiz nice sevdiklerimizin yaşamakta ol*du***ğu ahirete ancak ölüm kapısından geçerek ulaşılabilir. Onlarla birlikte ebedi bir hayat sürmeyi istemez miyiz?
- Dünyanın çilesinden musibetlerinden dayanılmaz has**talıklarından kurtularak sonsuz mutluluk diyarına geçiş yine ölüm kapısındandır.
ım butun Sevdiklerime kavusmami vuslatin en Hayirlisini senin uygun gordugun vakitte Benden RAZI olarak emanettini al..Ben gitmek icin hazirim...
Amin...
Ölümden kaçış mümkün değildir ve öldükten sonra mut*laka dünyada yaptıklarımızdan hesaba çekileceğiz:
“ Her nefis(canlı) ölümü tadacaktır...
Biz sizi sınamak i*çin şerre de hayra da müptela kılıyoruz. Ve (sonunda) Bize dön*dürüleceksiniz .”
(el-Enbiya 35; el-Ankebut 57)
“ De ki: ‘Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak si*zi bulacaktır...
Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen (Al*lah)'a döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı ha*ber verecektir .” (el-Cuma 8)
“ Artık kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür. Ve kim (de) zerre kadar şer yapmışsa onu görür .” (el-Zilzal 7 8)
‘Korkunun ecele faydası olmadığı'na göre; ölümden korkmamayı tercih etmek ve hemen ölecekmiş gibi ölüme hazır olmak bizi rahatlatacaktır.
Peygamber Efendimiz “
Bu; asla ölümü istemeyiniz/ka*bul*lenmeyiniz anlamına gelmez. Uzun ömür;
Bununla birlikte ölüme karşı sempati duymak için bir*çok sebepler mevcuttur:
- Yüceler yücesi en yüce sevgili olan yaratıcımıza kavuşmak O'nun cemalini seyretme lutfuna ermek; ölüm ger*çe*ğini yaşamakla mümkün olabilmektedir...
Dostun Dost'a ka*vuş*ması ölümle gerçekleşecektir...
İnsan sevdiğine kavuşmaktan kaçmak yerine ona kavuşmak için daimi bir iştiyak duymaz mı?
- Bütün peygamberlerin Hz.Muhammed-Mustafa(s.a.v.) ve ashabının; nice şehitlerin,
- Dünyanın çilesinden musibetlerinden dayanılmaz has**talıklarından kurtularak sonsuz mutluluk diyarına geçiş yine ölüm kapısındandır.
Amin...