Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Aşk ile düşmeli yola! Arkaya bakmadan koşmalı, hatta dur durak bilmeden, uzak
yakın demeden ateşi avuçlayıp belki, dua silahıyla kuşanıp
dalmalı karanlığa! Zira borcumuz vardır, adı vefa! Haydi nefer! Işık ordusu seni bekler, paslı yürekleri elbette sinendeki
merhamet temizler…
Çöldeyim, susuzum. Dudağın bana Leylâ.
Kuyularda Yusuf’um. Sözlerin bana
Züleyhâ. Ateşlerde İbrahim’im. Gözlerin bana deryâ.
Sancılar içinde Meryem’im. Bakışın bana
İsâ. Yaralar içinde Eyyub’um. Hasretin bana
şifâ. Ölüler içinde bir ölüyüm. Ellerin bana
musallâ.
Korkuyorum. Dilim kolayca dolanıyor süslü kelimelere. Büyük laflar damağımın her yanına yapışmış gibi. Dudağımdan sözler yâr yüzünden düşen yaşmak gibi kayıveriyor göğe. Göğsünde taşıdığını bilmiyor gibi, içinde büyüttüğünü tanımıyor gibi heceler. Ayrılık sözleri dilimden eksik olmuyor. Ölümü sıkça anıyorum belki..