Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Affetmeyi öğrendim: Affetmenin, dostlarımı 10la çarpmak olduğunu fark ettim.
Pişman oldum: Pişman olduğumu itiraf ettim; pişman oldukça hatalarımı küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğimi gördüm.
Hatırlamayı öğrendim: Hatırladıkça sevgilerimin kare kökünü bulup, onlardan hüzün çıkardığımı fark ettim.
Değer vermesini öğrendim: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabileceğimi gördüm.
İltifat etmesini öğrendim: İltifat ettikçe insanlarla aramdaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği bir çizgi olduğunu gördüm.
Özür dilemeyi öğrendim: Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark ettim.
Hüzünlendim: Hüznü sevdim, hüznün kalbime dokunmasına izin verdim.
Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü gördüm.
Ve bir gün öleceğim: Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki; yaşadığım hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.
Tüm bu işlemlerin sağlamasını yapmak isterseniz, kalbinize bir bakın.
Resim söz ile buluştu...olağan üstü !!!!Nedir-Namaz-Hadisler-Ayetler-ile ilgili-İslam-Oruç-Zekat-Anlamı-Rüya Tabiri-İlginç-Resimler-Haberler-Şafi-Hanefi-Maliki-Hanbeli-Mezhebi-Faydaları-Hakkında bilgiler-Tevbe.org Resim söz ile buluştu...olağan üstü !!!!
Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık
Bir kıyısı görünmez denize daldık
Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede
ALLAH'ın denizinde ALLAH'tan uzak kaldık...
Mevlana
Niceleri geldi , neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler: Sen hiç gitmeyecek gibisin , değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler
Ömer Hayyam
Bir gün bir derviş, Bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış…
Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları..
“Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?” Diye sormuş derviş.
Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız: “Sevdiğim çalışıyor orada… Ona elma götürüyorum.”
“Kaç tane” diye soruvermiş derviş. ????: Tevbe ~ Tevbe Edenler'in Sitesi !! Kız şaşkın:
“İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?” deyivermiş..
Ve usulca koparıvermiş derviş elindeki tespihin ipini!
Sultan Mahmut bir gün tüm vezirlerini toplayıp, bana bir yüzük yaptırın ve üzerine öyle birşey yazdırın ki ona her baktığımda, hüzünlüysem neşeleneyim, neşeliysem hüzünleneyim diye buyurmuş. Vezirler toplanmışlar dört bir yana haber salmışlar. Sonunda bir gün yüzükle sultanın karşısına çıkmışlar, yüzüğü vermişler. sultan mahmut tamam işte bu demiş. yüzüğün üzerinde " bu da geçer ya hu" yazıyormuş....
Kapattık bazı kapıları dostlar…
kör bir kilit vurduk üzerlerine..
Şimdi açılırlar mı yeniden, en tılsımlı sözleri söylesek?..
Yahut yeni kapılar açsak, kaybettiklerimizin peşine düşsek..
Dünya derin bir denizdir, pek çok insan onda boğuldu. -Gemin takva -Yükün iman, -Halin tevekkül olsun.
Umulur ki kurtulursun...!
Neye Yaklaşsam Sonu Ayrılık ve Kırgınlık.. Anladım ki MEVLA'dan Gayrisine yokmuş yakınlık...
.
Herşey O'nun izniyle ...
O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez.
(En'âm; 59)
(Mesnevi,Mevlana.408-409.beyitler)
Halife Leyla'ya dedi:
" O, sen misin? Mecnun senden dolayı mı perişan oldu ve kendini kaybetti? Sen diğer güzellerden üstün değilsin! "
Leyla dedi:
" Sus! Zira sen Mecnun değilsin "
.
»Tek çiçekle bahar olmaz diyenlere inat!…
Her yürek için açan özel bir çiçek olduğunu ve fazlasının gerekmediğini ispatlamak için baharı bekliyorum.«
Ahmed Günbay Yıldız
....Ve sen yine denendiğinde ve yine kalbin daraldığında ve yine bütün kapılar yüzüne kapandığında ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde... Uzun uzun düşün ve hatırla yaradanını!