MURATS44
Özel Üye
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki, (Eshâbımı seven, beni sevdiği için sever. Onlara düşmanlık eden, bana düşmanlık etmiş olur). O hâlde Ehl-i beyt sevilmez mi? Eshâb-ı kirâmın hepsi birbirlerini severlerdi ve Ehl-i beyti severlerdi. Ehl-i sünnet, Ehl-i beytin sevgisini îmânın parçası bilmişdir. Son nefesde îmân ile gitmeği bu sevginin kuvvetine bağlı kılmışdır.
(Mir’ât-ı kâinât) kitâbının [327]. sahîfesinde diyor ki: Âlimlerimiz, Eshâb-ı kirâmı “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” üç kısma ayırmışdır: Birinci kısm, (Muhâcirîn) olup, Mekke alınıncaya kadar, Mekkeden veyâ başka yerlerden Medîne-i münevvereye hicret eden müslimânlardır. Talha ile Zübeyr “radıyallahü anhümâ”, Muhâcirînin büyüklerindendir.
İkinci kısm, (Ensâr-ı kirâm) olup, bunlar, Medîne şehrinde ve etrâfında bulunan müslimânlardır ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimize yardım etdikleri için, Ensâr ismi ile şereflenmişlerdir. (Hâlid ibni Zeyd ebâ Eyyûb-el Ensârî) “radıyallahü anh” Ensârın büyüklerindendir. İmâm-ı Tirmüzînin bildirdiği bir hadîs-i şerîfde, (Kıyâmet günü eshâbımdan herbiri, kabrlerinden kalkarken, vefât etdiği memleketin bütün mü’minlerinin önlerine düşerek ve onlara nûr ve ışık saçarak Arasât meydânına götürür) buyurulmuşdur. Bunun için, İstanbuldaki bütün mü’minler, hazret-i Hâlidin “radıyallahü anh” arkasında ve Onun ziyâsı altında, haşra geleceklerdir.
Üçüncü kısm, Mekke alındığı zemân ve dahâ sonra, burada ve başka yerlerde îmâna gelenlerdir ki, bunlar Muhâcir ve Ensâr değildir. Fekat sahâbîdirler. Mu’âviye ve Amr ibni Âs “radıyallahü anhümâ”, bu sahâbîlerin büyüklerindendirler.
İmâm-ı Vâkıdî diyor ki, Eshâb-ı kirâmdan Kûfe (bugünkü Necef) şehrinde en son vefât eden, Abdüllah ibni Ebî Evfâdır. Şâmda son vefât eden, Abdüllah bin Yesrdir. Medîne-i münevverede son vefât eden, Sehl bin Sa’ddir. Doksanbeş yaşında vefât etdi. Basrada son vefât eden, Enes bin Mâlikdir. Mekke-i mükerremede son vefât eden Ebuttufeyl Âmirdir ki, hepsinden sonra, hicretin yüzüncü yılında vefât eden budur.
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” birkaç yakın akrabâsından başka Eshâb-ı kirâmın hepsi “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” yaşça Resûlullahdan küçük idiler. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâbının adedi, iyi bilinmiyor ise de, Mekkeye on bin kişi ile ve Tebük gazâsına yetmiş bin kişi ile ve vedâ haccına doksanbin kişi ile gitmişdi. Vefâtları zemânında, yüzyirmidörtbinden ziyâde Sahâbe hayâtda idi.
(Mir’ât-ı kâinât) kitâbının [327]. sahîfesinde diyor ki: Âlimlerimiz, Eshâb-ı kirâmı “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” üç kısma ayırmışdır: Birinci kısm, (Muhâcirîn) olup, Mekke alınıncaya kadar, Mekkeden veyâ başka yerlerden Medîne-i münevvereye hicret eden müslimânlardır. Talha ile Zübeyr “radıyallahü anhümâ”, Muhâcirînin büyüklerindendir.
İkinci kısm, (Ensâr-ı kirâm) olup, bunlar, Medîne şehrinde ve etrâfında bulunan müslimânlardır ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimize yardım etdikleri için, Ensâr ismi ile şereflenmişlerdir. (Hâlid ibni Zeyd ebâ Eyyûb-el Ensârî) “radıyallahü anh” Ensârın büyüklerindendir. İmâm-ı Tirmüzînin bildirdiği bir hadîs-i şerîfde, (Kıyâmet günü eshâbımdan herbiri, kabrlerinden kalkarken, vefât etdiği memleketin bütün mü’minlerinin önlerine düşerek ve onlara nûr ve ışık saçarak Arasât meydânına götürür) buyurulmuşdur. Bunun için, İstanbuldaki bütün mü’minler, hazret-i Hâlidin “radıyallahü anh” arkasında ve Onun ziyâsı altında, haşra geleceklerdir.
Üçüncü kısm, Mekke alındığı zemân ve dahâ sonra, burada ve başka yerlerde îmâna gelenlerdir ki, bunlar Muhâcir ve Ensâr değildir. Fekat sahâbîdirler. Mu’âviye ve Amr ibni Âs “radıyallahü anhümâ”, bu sahâbîlerin büyüklerindendirler.
İmâm-ı Vâkıdî diyor ki, Eshâb-ı kirâmdan Kûfe (bugünkü Necef) şehrinde en son vefât eden, Abdüllah ibni Ebî Evfâdır. Şâmda son vefât eden, Abdüllah bin Yesrdir. Medîne-i münevverede son vefât eden, Sehl bin Sa’ddir. Doksanbeş yaşında vefât etdi. Basrada son vefât eden, Enes bin Mâlikdir. Mekke-i mükerremede son vefât eden Ebuttufeyl Âmirdir ki, hepsinden sonra, hicretin yüzüncü yılında vefât eden budur.
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” birkaç yakın akrabâsından başka Eshâb-ı kirâmın hepsi “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” yaşça Resûlullahdan küçük idiler. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâbının adedi, iyi bilinmiyor ise de, Mekkeye on bin kişi ile ve Tebük gazâsına yetmiş bin kişi ile ve vedâ haccına doksanbin kişi ile gitmişdi. Vefâtları zemânında, yüzyirmidörtbinden ziyâde Sahâbe hayâtda idi.