MURATS44
Özel Üye
Zengin fakîri küçük görmüyor, yüksek rütbeliler de diğerlerine tekebbür etmiyordu.
Ben, bütün bunları gördükden sonra, aradığım hak dînin islâm dîni olduğunu anladım. Şimdiye kadar diğer bütün dinleri incelediğim hâlde, hiç birisi, benim üzerimde böyle te’sîrli olmamışdı. Fekat, müslimânlığı böyle yakından görünce ve müslimânlığın esâsını öğrenince, bu hak dîni tereddüdsüz kabûl etdim.
Şimdi müslimân olduğum için iftihâr ediyorum. İngilterede üniversitede (İslâm Kültürü) derslerini ta’kîb etdim ve gördüm ki, Kurûn-u vüstâ [Orta çağ]da Avrupa müdhiş bir karanlık içinde iken, ancak islâm nûru, bu zulmeti aydınlatmağa muvaffak olmuşdur. Birçok büyük keşfler, müslimânlar tarafından yapılmış, birçok ilm ve fen ve tıb bilgileri Avrupalılara, islâm Dâr-ül-fünûnlarında [Üniversitelerinde] öğretilmiş, birçok cihangirler islâm dînini kabûl ederek büyük devletler kurmuşlardır. Müslimânlar yalnız büyük bir medeniyyet kurmakla kalmamış, hıristiyanlar tarafından tahrîb edilen eski medeniyyetleri de, yeniden meydâna çıkarmışlardır. Benim müslimân olduğumu öğrenen arkadaşlarım, bana, (Sen şimdi gerici oldun) dedikleri zemân, ben gülümsiyerek, (Temâmen aksine, Müslimânlık gericilik değil, ileri medeniyyet demekdir) diyor ve onlara hakîkî müslimânlığı anlatıyordum. Ne yazık ki, bugün müslimânlar çok geri kalmışdır. Çünki müslimânlar, kendi dinlerinin ne kadar yüksek bir din olduğunu gitdikçe unutmakda ve onun emrlerini yerine getirmeği ihmâl etmekdedirler. Bunda kabâhatin bir kısmı da, hakîkî din ve fen âlimi, dünyâyı da iyi bilen müslimân din adamlarının çok az mevcûd oluşudur.
İslâm memleketlerinde hâlâ, büyük bir müsâfirperverlik bulunur. Bir müslimânın evine gidince, o sizi tanısın veyâ tanımasın, kapılarını açar ve hemen imdâdınıza koşar. Çünki, islâm dîni, başkalarına yardım etmeği emr eder. Zenginin fakîre yardım etmesi, servetinin bir kısmını yoksullara vermesi, islâm dîninin beş büyük esâsından biridir. Bu, başka hiçbir dinde yokdur. Demek oluyor ki, islâm dîni bu asrın ictimâ’î [sosyal] hayâtına en uygun olan dindir. Onun içindir ki, islâm memleketlerinde komünizme yer yokdur. Çünki islâm dîni, bu mes’eleyi çok dahâ evvelden ve çok dahâ esâslı olarak hâl etmişdir.
İnsana sadâkat yaraşır, görse de ikrâh,
Yardımcısıdır doğruların hazret-i Allah.
Ben, bütün bunları gördükden sonra, aradığım hak dînin islâm dîni olduğunu anladım. Şimdiye kadar diğer bütün dinleri incelediğim hâlde, hiç birisi, benim üzerimde böyle te’sîrli olmamışdı. Fekat, müslimânlığı böyle yakından görünce ve müslimânlığın esâsını öğrenince, bu hak dîni tereddüdsüz kabûl etdim.
Şimdi müslimân olduğum için iftihâr ediyorum. İngilterede üniversitede (İslâm Kültürü) derslerini ta’kîb etdim ve gördüm ki, Kurûn-u vüstâ [Orta çağ]da Avrupa müdhiş bir karanlık içinde iken, ancak islâm nûru, bu zulmeti aydınlatmağa muvaffak olmuşdur. Birçok büyük keşfler, müslimânlar tarafından yapılmış, birçok ilm ve fen ve tıb bilgileri Avrupalılara, islâm Dâr-ül-fünûnlarında [Üniversitelerinde] öğretilmiş, birçok cihangirler islâm dînini kabûl ederek büyük devletler kurmuşlardır. Müslimânlar yalnız büyük bir medeniyyet kurmakla kalmamış, hıristiyanlar tarafından tahrîb edilen eski medeniyyetleri de, yeniden meydâna çıkarmışlardır. Benim müslimân olduğumu öğrenen arkadaşlarım, bana, (Sen şimdi gerici oldun) dedikleri zemân, ben gülümsiyerek, (Temâmen aksine, Müslimânlık gericilik değil, ileri medeniyyet demekdir) diyor ve onlara hakîkî müslimânlığı anlatıyordum. Ne yazık ki, bugün müslimânlar çok geri kalmışdır. Çünki müslimânlar, kendi dinlerinin ne kadar yüksek bir din olduğunu gitdikçe unutmakda ve onun emrlerini yerine getirmeği ihmâl etmekdedirler. Bunda kabâhatin bir kısmı da, hakîkî din ve fen âlimi, dünyâyı da iyi bilen müslimân din adamlarının çok az mevcûd oluşudur.
İslâm memleketlerinde hâlâ, büyük bir müsâfirperverlik bulunur. Bir müslimânın evine gidince, o sizi tanısın veyâ tanımasın, kapılarını açar ve hemen imdâdınıza koşar. Çünki, islâm dîni, başkalarına yardım etmeği emr eder. Zenginin fakîre yardım etmesi, servetinin bir kısmını yoksullara vermesi, islâm dîninin beş büyük esâsından biridir. Bu, başka hiçbir dinde yokdur. Demek oluyor ki, islâm dîni bu asrın ictimâ’î [sosyal] hayâtına en uygun olan dindir. Onun içindir ki, islâm memleketlerinde komünizme yer yokdur. Çünki islâm dîni, bu mes’eleyi çok dahâ evvelden ve çok dahâ esâslı olarak hâl etmişdir.
İnsana sadâkat yaraşır, görse de ikrâh,
Yardımcısıdır doğruların hazret-i Allah.