ceylannur
Yeni Üyemiz
ÂDETLE İLGİLİ NADİR KONULAR
Çocuk emzirmekte olan kadının, iddet beklemesi halinde âdet görmedikçe iddeti bitmiş olmaz Böyle olan kadın ilaç alır ve âdet günlerinde bir sarılık görülse bu âdet kanıdır, onunla iddeti sona ermiş olabilir
Bekâr kızın sadece âdet gördüğü günlerde, bekârlığı bozulmuş olan kadının ise her zaman fercinin ağzına pamuk koyması (tampon uygulaması) güzel bir davranış (müstehap)'tır (Yalnız pamuğu iç ferce kadar sokmak dinen de, tıbben de sakıncalıdır)
Bekârlığı bozulanın âdet günlerinde kullanması sünnet, temiz günleride kullanması ise müstehaptır diyenler de vardır Çünkü o, bakire kadar kendisinden emin değildir Böyle davranmakla özellikle namaz için ihtiyatlı davranmış olur
Ancak hem bâkire, hem de bekârlığı bozulan, pamuk koymadan namaz kılsalar da caizdir (olur)
Pamuk veya bez kullanan kadının, kullandığı pamuğu veya bezi güzel kokularla kokulandırmak suretiyle kandan doğacak kötü kokuları gidermesi sünnettir
Bundan; âdetli günlerinde vücudunun salgıladığı ağır kokulu maddeleri gidermek için sık sık yıkanmasından ve mahremi olmayanların duyamayacağı şekilde güzel kokular sürünmesinin de müstehap (dince hoş) olduğu anlaşılır
Kullandığı pamuk ya da bezin tamamını iç ferce koyması mekruhtur, çünkü bu eliyle tatmine benzer
Hünsa'dan (erdisi, erselik) kan gelmesi halinde bakılır Eğer meni (ersuyu) da geliyorsa meniye itibar edilir ve erkek olduğuna karar verilir Çünkü meni başka şeylerle karışmaz
Hayız gören dokuz çeşit canlı vardır: Deve, sırtlan, tavşan, zehirli keler, yarasa, köpek, gelincik ve yılanın dişileri Ancak hayız (âdet) deyince, çeşitli hükümleri olan âdet akla gelir O da sadece kadının gördüğü hayızdır Diğerlerindeki hayız ise akmak anlamında hayızdır Çünkü "hayız" kelimesinin kök anlamı akmaktır
Özet Olarak Âdet ve Hükmü
Âdetle ilgili olarak buraya kadar söylediklerimizi, konunun genişçe açıklanması ve çok önemli meselelerde başvurulup, problem çözer gibi düşünülmesi gereken sunuşudur Konuyu genel çizgileriyle kavrayabilmek ve problemli meseleler olmadıkça kolayca uygulayabilmek için, ayrı bir özetini vermek yararlı olur Bu özetle hastalık kanının ve lohusalığın da belli başlı meseleleri anlaşılmış olacaktır
1 Âdet kanı sağlığın belirtisidir
2 Âdetin başlamayaşı dokuz, bitiş yaşı genellikle ellibeştir Buna göre dokuz yaşın altındakilerden gelen kan asla âdet kanı değildir, ellibeş yaşın üstündekilerden gelen kan sadece koyu ve siyah ise âdet kanıdır, diğer renklerde ise yine âdet kanı değildir
3 Onbeş yaşına gelen kadın, âdet görmese de ergin sayılır
4 Âdet kanının rengi çok çeşitli olabilir Âdeti göstermede en belirgini siyaha çalan kırmızı, en zayıfi da toprak rengidir
5 Âdetin en azı üç, en çoğu on gün sürer Bundan az ya da çok gelen kan hastalık kanıdır
6 Kireç beyazı ya da saf beyaz akıntı temizliğin göstergesidir
7 Temizliğin en azı onbeş gündür, en çoğunun sınırı yoktur
8 Iki ay üstüste aynı sayıda kan görmekle düzgün âdet oluşur ve arada bir ay fazla ya da eksik gelse yine düzgün âdetine itibar eder Eksiklik ya da fazlalık hesaba katılmaz
9 Âdet günleri içerisinde kanın akmadığı süreler de yine âdetli sayılır
10Âdetli kadın namazını ve orucunu terkeder, terkettiği orucu sonradan kaza eder, namazı ise kaza etmez
11Âdetli kadın, Kur'ân okuyamaz, camiye giremez, Kâbe'yi tavaf edemez, cima yapamaz
12Âdeti on günden az sürede sona eren kadın yıkanmadan ya da aradan bir namaz vakti geçmeden cima edemez On günde sona eren ise yıkanmadan da cima edebilir
13Âdetli ve lohusa, göbeği ile diz kapağı arasına çıplak olarak dokundurmadıktan sonra kocasıyla her türlü cinsel oynaşma yapabilir Normal insandır Onunla yenilir içilir, yatılır Tükrügü ve artığı pis değildir
14Bir hastalık sonucu sürekli kan gören kadın, âdetli ve temiz günlerini, sağlıklı zamanına göre ayarlar Âdeti ayın kaçında başlıyor ve kaç gün sürüyorsa her kameri ayın o gününü ve o süreyi âdetli, geri kalanını temiz kabul eder, ibâdet ve ilişkilerini ona göre ayarlar
15Sürekli kan gören kadın, âdetini kesin bilmiyorsa, kesine yakın bilgisine göre davranır Hiç bilmiyorsa ihtiyatli olana göre hareket eder Ve her ay altı gün âdetli,kalan günleri ise temiz sayar
16Âdetli kadın temizliğine dikkat etmeli ve ağır kokuları, güzel kokularla gidermelidir Bu müstehaptır
ÂDETLİ İKEN DİŞ DOLGUSU
Bu ve benzeri konuların araştırmaya dayalı etraflı cevabını daha önce verdiğimizden, burada üzerinde fazlaca durmayacağız Ancak su kadarla yetinecegiz:Rasûlüllah Efendimiz (sas) sırf güzellik için dişlerini seyrelten kadınlara lânet etmiş, ancak hastalıklarından ötürü tedavi olmamızı da emretmiştir Dişi doldurma, kaplama ya da takma sırf güzelleşmek için değil de, çürüyen ya da çıkan dişi tedavi etme, kısaca ihtiyaç için olursa, bunda abdestli, abdestsiz, temiz, âdetli olmak hiç bir şey değiştirmez Ancak âcil bir durum yoksa, her türlü şüphe ve tereddütlerden kurtulabilmek için bu tedaviyi temiz bir zamana denk getirmelidir
ÂDETLI İKEN NİKÂH KIYMAK
Nikâhın sahih, ya da geçerli olmasının şartlarında böyle bir şey yoktur Yani kadın, iddet bekliyor olması dışında hangi halde olursa olsun nikâhı sahîh ve geçerli olur Yani âdetli iken yapılan bir nikâh da sahîh ve geçerlidir Ancak sizin yörenizde böyle bir kabulleniş varsa, bu hüküm olarak yanlış olmakla beraber bir iyi niyete de işaret ediyor gibi görülüyor ki o da şudur: Evliliğe kadarki hayatlarını tertemiz geçiren karıkoca adaylarının zifaf geceleri önemlidir Çünkü zifaf gecesi genellikle nikâhın kıyıldığı günün akşamına rastlar O anda kadının âdetli olması, ya ömür boyu sürecek bir tiksintiye, ya yeni kurulan âilenin temellerine soğukluğun girmesine veya bu temellerin daha ilk günden bir haram ilişki üzerine kurulmasına sebep olabilir Dolayısı ile dügün, imkân elverdiğince kadının âdetli zamanına denk getirilmemelidir "Hayızlı iken nikâh olmaz" söylentisi de buradan çıkmış olabilir Yani bu sözün işaret ettiği bir gerçek vardır ama söz, hüküm olarak doğru değildir Doğru olmayınca mehrin geri verilip verilmemesiyle de ilgisi yoktur
ÂDETLİ İKEN VAAZ ETMEK
Görebildiğimiz kadarıyla fıkıh kitaplarımızda bunun mahzurlu olacağından sözedilmiyor Muharref de olsalar, Incil'e ve Tevrat'a, fıkıh, hadîs ve tefsir kitaplarınâ, Kur'ân-ı Kerîm'in başka dillerdeki meallerine dokunmanın mekruh olduğu anlatılıyor ama, okuma için bir şey denmiyor Mushafa abdestsiz dokunmak haram olmakla beraber, abdestsiz okumanın mahzuru olmadığı da biliniyor Buna göre; âdetli ya da lohusa bir kadının konuşmalarında ve verdiği derste âyet ve hadîs meali geçmesinde bir mahzur olmamalıdır (Allahu a'lem)
Çocuk emzirmekte olan kadının, iddet beklemesi halinde âdet görmedikçe iddeti bitmiş olmaz Böyle olan kadın ilaç alır ve âdet günlerinde bir sarılık görülse bu âdet kanıdır, onunla iddeti sona ermiş olabilir
Bekâr kızın sadece âdet gördüğü günlerde, bekârlığı bozulmuş olan kadının ise her zaman fercinin ağzına pamuk koyması (tampon uygulaması) güzel bir davranış (müstehap)'tır (Yalnız pamuğu iç ferce kadar sokmak dinen de, tıbben de sakıncalıdır)
Bekârlığı bozulanın âdet günlerinde kullanması sünnet, temiz günleride kullanması ise müstehaptır diyenler de vardır Çünkü o, bakire kadar kendisinden emin değildir Böyle davranmakla özellikle namaz için ihtiyatlı davranmış olur
Ancak hem bâkire, hem de bekârlığı bozulan, pamuk koymadan namaz kılsalar da caizdir (olur)
Pamuk veya bez kullanan kadının, kullandığı pamuğu veya bezi güzel kokularla kokulandırmak suretiyle kandan doğacak kötü kokuları gidermesi sünnettir
Bundan; âdetli günlerinde vücudunun salgıladığı ağır kokulu maddeleri gidermek için sık sık yıkanmasından ve mahremi olmayanların duyamayacağı şekilde güzel kokular sürünmesinin de müstehap (dince hoş) olduğu anlaşılır
Kullandığı pamuk ya da bezin tamamını iç ferce koyması mekruhtur, çünkü bu eliyle tatmine benzer
Hünsa'dan (erdisi, erselik) kan gelmesi halinde bakılır Eğer meni (ersuyu) da geliyorsa meniye itibar edilir ve erkek olduğuna karar verilir Çünkü meni başka şeylerle karışmaz
Hayız gören dokuz çeşit canlı vardır: Deve, sırtlan, tavşan, zehirli keler, yarasa, köpek, gelincik ve yılanın dişileri Ancak hayız (âdet) deyince, çeşitli hükümleri olan âdet akla gelir O da sadece kadının gördüğü hayızdır Diğerlerindeki hayız ise akmak anlamında hayızdır Çünkü "hayız" kelimesinin kök anlamı akmaktır
Özet Olarak Âdet ve Hükmü
Âdetle ilgili olarak buraya kadar söylediklerimizi, konunun genişçe açıklanması ve çok önemli meselelerde başvurulup, problem çözer gibi düşünülmesi gereken sunuşudur Konuyu genel çizgileriyle kavrayabilmek ve problemli meseleler olmadıkça kolayca uygulayabilmek için, ayrı bir özetini vermek yararlı olur Bu özetle hastalık kanının ve lohusalığın da belli başlı meseleleri anlaşılmış olacaktır
1 Âdet kanı sağlığın belirtisidir
2 Âdetin başlamayaşı dokuz, bitiş yaşı genellikle ellibeştir Buna göre dokuz yaşın altındakilerden gelen kan asla âdet kanı değildir, ellibeş yaşın üstündekilerden gelen kan sadece koyu ve siyah ise âdet kanıdır, diğer renklerde ise yine âdet kanı değildir
3 Onbeş yaşına gelen kadın, âdet görmese de ergin sayılır
4 Âdet kanının rengi çok çeşitli olabilir Âdeti göstermede en belirgini siyaha çalan kırmızı, en zayıfi da toprak rengidir
5 Âdetin en azı üç, en çoğu on gün sürer Bundan az ya da çok gelen kan hastalık kanıdır
6 Kireç beyazı ya da saf beyaz akıntı temizliğin göstergesidir
7 Temizliğin en azı onbeş gündür, en çoğunun sınırı yoktur
8 Iki ay üstüste aynı sayıda kan görmekle düzgün âdet oluşur ve arada bir ay fazla ya da eksik gelse yine düzgün âdetine itibar eder Eksiklik ya da fazlalık hesaba katılmaz
9 Âdet günleri içerisinde kanın akmadığı süreler de yine âdetli sayılır
10Âdetli kadın namazını ve orucunu terkeder, terkettiği orucu sonradan kaza eder, namazı ise kaza etmez
11Âdetli kadın, Kur'ân okuyamaz, camiye giremez, Kâbe'yi tavaf edemez, cima yapamaz
12Âdeti on günden az sürede sona eren kadın yıkanmadan ya da aradan bir namaz vakti geçmeden cima edemez On günde sona eren ise yıkanmadan da cima edebilir
13Âdetli ve lohusa, göbeği ile diz kapağı arasına çıplak olarak dokundurmadıktan sonra kocasıyla her türlü cinsel oynaşma yapabilir Normal insandır Onunla yenilir içilir, yatılır Tükrügü ve artığı pis değildir
14Bir hastalık sonucu sürekli kan gören kadın, âdetli ve temiz günlerini, sağlıklı zamanına göre ayarlar Âdeti ayın kaçında başlıyor ve kaç gün sürüyorsa her kameri ayın o gününü ve o süreyi âdetli, geri kalanını temiz kabul eder, ibâdet ve ilişkilerini ona göre ayarlar
15Sürekli kan gören kadın, âdetini kesin bilmiyorsa, kesine yakın bilgisine göre davranır Hiç bilmiyorsa ihtiyatli olana göre hareket eder Ve her ay altı gün âdetli,kalan günleri ise temiz sayar
16Âdetli kadın temizliğine dikkat etmeli ve ağır kokuları, güzel kokularla gidermelidir Bu müstehaptır
ÂDETLİ İKEN DİŞ DOLGUSU
Bu ve benzeri konuların araştırmaya dayalı etraflı cevabını daha önce verdiğimizden, burada üzerinde fazlaca durmayacağız Ancak su kadarla yetinecegiz:Rasûlüllah Efendimiz (sas) sırf güzellik için dişlerini seyrelten kadınlara lânet etmiş, ancak hastalıklarından ötürü tedavi olmamızı da emretmiştir Dişi doldurma, kaplama ya da takma sırf güzelleşmek için değil de, çürüyen ya da çıkan dişi tedavi etme, kısaca ihtiyaç için olursa, bunda abdestli, abdestsiz, temiz, âdetli olmak hiç bir şey değiştirmez Ancak âcil bir durum yoksa, her türlü şüphe ve tereddütlerden kurtulabilmek için bu tedaviyi temiz bir zamana denk getirmelidir
ÂDETLI İKEN NİKÂH KIYMAK
Nikâhın sahih, ya da geçerli olmasının şartlarında böyle bir şey yoktur Yani kadın, iddet bekliyor olması dışında hangi halde olursa olsun nikâhı sahîh ve geçerli olur Yani âdetli iken yapılan bir nikâh da sahîh ve geçerlidir Ancak sizin yörenizde böyle bir kabulleniş varsa, bu hüküm olarak yanlış olmakla beraber bir iyi niyete de işaret ediyor gibi görülüyor ki o da şudur: Evliliğe kadarki hayatlarını tertemiz geçiren karıkoca adaylarının zifaf geceleri önemlidir Çünkü zifaf gecesi genellikle nikâhın kıyıldığı günün akşamına rastlar O anda kadının âdetli olması, ya ömür boyu sürecek bir tiksintiye, ya yeni kurulan âilenin temellerine soğukluğun girmesine veya bu temellerin daha ilk günden bir haram ilişki üzerine kurulmasına sebep olabilir Dolayısı ile dügün, imkân elverdiğince kadının âdetli zamanına denk getirilmemelidir "Hayızlı iken nikâh olmaz" söylentisi de buradan çıkmış olabilir Yani bu sözün işaret ettiği bir gerçek vardır ama söz, hüküm olarak doğru değildir Doğru olmayınca mehrin geri verilip verilmemesiyle de ilgisi yoktur
ÂDETLİ İKEN VAAZ ETMEK
Görebildiğimiz kadarıyla fıkıh kitaplarımızda bunun mahzurlu olacağından sözedilmiyor Muharref de olsalar, Incil'e ve Tevrat'a, fıkıh, hadîs ve tefsir kitaplarınâ, Kur'ân-ı Kerîm'in başka dillerdeki meallerine dokunmanın mekruh olduğu anlatılıyor ama, okuma için bir şey denmiyor Mushafa abdestsiz dokunmak haram olmakla beraber, abdestsiz okumanın mahzuru olmadığı da biliniyor Buna göre; âdetli ya da lohusa bir kadının konuşmalarında ve verdiği derste âyet ve hadîs meali geçmesinde bir mahzur olmamalıdır (Allahu a'lem)